Lavinya Dergisi

SEN BİLDİN Mİ
Mehmet BOYACI

Kimseye sorma kimse bilmez bende ki seni, Yalnız sen okursun gözlerim de kendini..

İnsan insan derler, insan nedir bildin mi sen. Şu koskoca dünyada ufacık yer kaplayan insan, sığdıramıyor kendisini koca koca binalara. Arabası son model olanında, bizim külüstür artık yaşlandı diyeninde bedeni aynı iki karış toprağa sığarken, gel gör ki yetmiyor toprağın üstü insana. Bir iki lokma ile doyacakken, bir türlü gözümüzü doyuramıyoruz. Bedeninden büyük işlere kalkışmak insanlığımızın eskimeyen modası galiba. İnsan insan derler, insan nedir bildin mi sen. Kimisi gamsızlığı hayat düsturu edinir, kimisi de yüzünden hüzün parıltısını eksik etmez. İkisi de insan işte. Gülmekten ağlayan da var bu hayatta. Gülmeyi unutan da. İnsan insan derler, insan nedir bildin mi sen. Yarı yolda bırakmalarıyla meşhurdur insan. Söz verip tutmayışlarıyla. Gönül kırıcılığıyla alkışlanır insan. Ve hevesi kursağında bırakmasıyla ünlüdür insan. En çokta sevemediği kadar tanınır insan. Sevdiği kadar kınarlar insanı. Aşikar ettiği ne varsa yıkılmaya mahkum edilerek cezalandırılır. Ve insan yıkıldığında değil, sevilmediğinde düşer. İnsan insan derler, insan nedir bildin mi sen. Kurumuş yapraklar gibidir insan. Dokunsan un ufak olacak gibi. Su versen de yeniden çiçek açmaz bazı insanlar. Kökü, yani yüreği kurumuştur bazılarının. Gözü yaşlı da olsa toprağı kurumuştur artık. Bilir misin bilmem ama, insan işte bu. İnsan insan derler, insan nedir bilemedim ben.