Lavinya Dergisi

BENİM EN BÜYÜK KAVGAM
Mehmet YILDIRIM

Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?

Benim en büyük kavgam kendimle derviş

Bu zamansız mutsuzluğun

Gözlerimde ki yorgunluğun 

Ruhumda ki ölünün derdi kendisiyle

Şimdi otursam sana saatlerce konuşurum

İyi bir dinleyicisin elbette

Ama ne seni yormak isterim kendimle

Ne o kadar kelimeyi bir araya getiririm

İçimde tüten dumanın közü benim

Yaktığım umutlarımdır

Yaktığım şu geçmiş ömrümün hayali

‘’Kül etmesini bilirsen eğer

En iyi yakacağın şey kendindir’’

Savaştığın her şey bir gün sona erer

Kendinle kalırsın koskoca gecede

Kaç kaçabilirsen kendinden

Kaçamazsın

Ben kaçamadım

Savaşım gölgemle yıllardır

Savaşım içimdeki o yalnız çocukla

Savaşım şu sessiz seven kalbimle

Ne kadar uzağa gidebilirim kendimden?

Biliyorsan söyle derviş

Bilmiyorsan yoluma devam edeyim ben

Zira durdukça kendimi boğuyorum

Koştukça bir ümit var kaçmaya

Hadi sende katıl bana

Senin savaşını dinlemek isterim 

Varsa şayet biriyle savaşın

Onunla konuş

Kendinleyse savaşın

Durma sende benle koş

Olmak isteyeceğin yerle olduğun yer

İşte fark

Ve ben koştukça yaşamaya

Kendimle savaşım bitmez

Kendimi yeniden yıkabilirim kalktığım yerden…