Lavinya Dergisi
LAVİNİA 
                    Tutsak kaldı dudaklarının arasında, Yüreğinin esaretinden kurtulamayan Seni Seviyorumlar.
Müphem bakışlarında gizli avare çığlıkları 
Kaç cilt sustu gözlerin 
Dilim sağır, kulağım kör 
Kuru boğazımda, ıslak kelimeler dizili
Gün batımı gözlerimde seyrettiğin sensizliğe
Sigaramın gri dumanı perde olsa da
Gizlemiyor çerçevesi kırık ayrılık fotoğrafını
Dikiş yarası artık gökyüzü 
Ayrılık artığı bu tutku
Ve dahi dikiş tutmuyor
Tutunamıyor hayata...
Yağmaya bu denli hazırken gözyaşların
Tutamıyorum yara bere içinde ellerim
Parçalanmış gökyüzünden kalbimin
Kara bulutlar taşıyamıyor ağırlığını ayrılığın
Yağıyor sicim sicim içimden dışıma
Çekimser dudaklarında saklı öpücük 
Sınır kapısı şimdi ayrılığa
Bir adım berisi sen
Bir adım ötesi ölüm yalnızlığı
Suspus kelimeler  
Suspus zihnimde çakan şimşekler 
Ne kadar çok tükettik aşkımızı
Tükenmiş bir kibritin ışığı gibi 
Sönüyor artık
Ve açıyor aşkın toprağında
Tutku yüklü Lavinia...
