Lavinya Dergisi

DEVAM ET VEYA PES ET
Osman YAVAN

İnanıyorum ‘‘ Elbet Bir Gün! ’’ İnsan dünya’ da ne için var olduğunu anlayacak…

Yedi milyar küsurdan fazla insanın yaşadığı yeryüzünde veya dünyada bizim rolümüz ne? Hiç düşündünüz mü? Ne yapıyorum, ne ile ilgileniyorum, ne için yaşam mücadelesi veriyorum, ne için mevcudiyetimi koruyorum? Bu soru silsilesi sonsuza kadar uzayıp gider. Elbette herkesin kendisine göre cevapları vardır. Fakat en önemlisi de kendim için ne yapıyorum? Bizim rolümüz ne? Hey, evet sana soruyorum sevgili okur! Hiç düşündün mü? Kendi dünyanda senin kendin için rolün ne diye? Sen kendini nereye koydun? Devam etmek mi yoksa pes etmek mi? Elbette herkesin kendi dünyası vardır var olmak zorundadır. Fakat ortak yaşam alanımız olan dünya ile bizim kendi dünyamız arasında kesinlikle farklılıklar mevcuttur. Zaten böyle olmasaydı yani farklılıklar olmasaydı altın ile gümüşün ne farkı kalırdı değil mi? Sonuçta her ikisi de madeni eşya. Hani dedik ya devam etmek mi yoksa pes etmek mi? Konu tamda bu nokta da kesişiyor aslında yani her ne yaparsak yapalım başarılı olamıyorsak veya istediğimizi elde edemiyorsak, kazanamıyorsak; belki de bazı davranışlarımız, hamlelerimiz yanlıştır. Hatayı kendimizde aramaktan başka çaremiz olduğunu düşünmüyorum aksi takdirde yanılma payımız çok yüksek olur. Belki de bazen istediğimiz şeyleri elde etmemiz için engel gibi gözükse de hayatın, kaderin bir oyunudur bizler için yani kısmet değildir. Bir yerde okumuştum “kader gayrete aşıktır” yazıyordu. Söylenilmek istenilen aslında çok basit her ne olursa olsun gayret etmekten ve sabır göstermekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Ne oturarak ne de vazgeçerek bu hayatta hiçbir şeyi elde edemeyiz. En önemli konulardan bir diğeri ise sürekli kendinizi başka insanlarla kıyaslamaktan vazgeçin ve kendiniz olun. Dünya hepimizin ortak yaşam alanıdır. İkili ilişkilerde böyledir ortak yaşamdır. Arkadaşlıklar, dostluklar, sevgililer, evlilikler vs. gibi. Saygı ve sevgi de ortaktır zira saygının olmadığı yerde sevginin hükmü yoktur. Hayatta her zaman istediğimiz şeyleri elde edemeyiz bunu öğrenmek ve kabul etmek zorundayız. Sizlere vazgeçmeyin, pes etmeyin derken etrafınızdaki insanları bir bir eksiltin, onları kırın, üzün asla demiyorum. Sonuçta dünya hepimizin yaşam alanı sizin istekleriniz olduğu gibi karşı tarafında istekleri vardır mutlaka. İçerisinde bulunduğunuz konum ve şartlar bazen elverişli olmayabilir. Şartlar bunu gerektiriyor, istediğimiz şey gerçekleşmedi diye asla hayatınızda olan yakınlarınızı üzmeyin, kırmayın! Asla pes etmeyin, ortak bir karar almaya veya uygun bir zemin oluşturmaya çalışın. Olmuyorsa mutlaka hayatın, kaderin bir bildiği vardır yani sonunda bu kadar çalışma, azim, hırs ve gayretle asla bir şeyi kaybetmiş olmazsınız. Sabırlı olmak ve saygılı olmak gerekiyor çünkü senin haricinde yedi milyar insan yaşıyor dünyada. Bazen bir şeyler olmuyorsa inatlaşmaya, diretmeye gerek yok sadece sabırlı, saygılı ve anlayışlı olalım yeter. Asla ama asla vazgeçmeyelim. Devam edelim! Pes etmek, pes etmek kolaydır genelde her şeyden şikâyetçi olan ve hiçbir şeyden memnun olmayan kendisini mutlu hissetmeyen inşaların yani zayıf insanların işidir pes etmek. Genelde bu tür insanlar çocukluğundan bil itibar her şeyi kolayca elde edebilen insanlardır. Zorluk, sıkıntı, dert çekmemiş ve en tehlikelisi de bencil insanlardır. Sadece kendilerinin istekleri, arzuları, talepleri yerine gelsin isterler dünya sadece kendi etrafında dönüyor zannederek hayatlarını yaşarlar. Bu yüzden onlar için pes etmek kolaydır. Gayret, hırs, azim göstermeden belki de bir defa bile girişimde bulunmadıkları halde yaptım olmadı diye şikâyet ederler. Ben böyleyim beni böyle kabul edin vs. gibi kelimeler, cümleler kullanarak savunma yaparlar. Ya sen sevgili okur karar verdin mi? Devam mı? Yoksa pes etmek mi? Elbette bu sorunun cevabı sende. İçerisinde bulduğunuz konum, durum ve şartlar her ne olursa asla ama asla gayret etmekten ve çalışmaktan vazgeçmeyin.