Lavinya Dergisi
YAZ YAĞMURUNDA 
                    Ömrü ferahlatan mis kokulu sabahları duymak için, gerçek sevgiye ulaşmaktaydı hep umut.
Islanmanın
hükmü yok yaz yağmurunda 
Ilık sesinde
ferahlar içi yanan ruhlar
Kendini ararken
boş sokaklarda
Karşılaştığı
yağmurlarla sevinir ansızın
Yıkanır bütün
kalp yaraları 
Temizlenir
derinlerden taşan bir kuyu gibi...
Sözlerin dansı
damlalarla bir volkan 
Unutturur bütün
soğuk zamanları 
İnsan en çok
kendine yara
İnsan en çok
kendine düşman
Yaralarını
unutuyor yazın ılıklığında
Oysa kaç
hatadan kesti bileklerini hayatın
Kaç geceye buz
kesti kararttığı evreni
Şimdi sıcaklara
güvenen kalbi
Belki de
hatırlamalı 
Bileklerinde
eriyen keskin buz parçalarını…
Yazlara
inanmalı elbet… 
Ama yağmurların
hatırlattığı 
Soğuklar yine
gelecek, unutmamalı… 
