Lavinya Dergisi

RASTGELE
Mehmet YILDIRIM

Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?

Hangi hayalin peşinde koşarım artık

Hangi acıyı kovarım kalbimden 

Yürürken gülleri de ezebilirim bazen

Öyle bir boşluktayım

Sen çıkmış gitmişsin bu kalbin sahibiyken

Yolları ezberlemiş vicdansızlığın

Gideceğin yeri de iyi bilmişsin

Çıkacağın yeri de kıracağın yeri de

Öyleyse bir sigara daha yakılır bu akşam

Dumanında hayaller asılır

Gecenin şirin yüzü kaldırılır masadan

Ve tozlu raftan indirilir Ferdi’nin Acılar’ı

Bir yıldıza sorarlar sevmeyi

Bir de gecenin sahibi olana

Ay ışığının romantik dansı aşıklara özel

Bu masanın etrafı yaralı dolu

Yarayı sarmaya yâr gelsin diyenlere elveda

Bu yara kanadıkça güç verir

Dünya savaşı bitenler için başlar yeniden

Savaşanların yardımcı olsun Allah 

Kurşunun nerden geleceği belli olsun

Bakarsın dosttan yersin

Bakarsın sevgiliden

Elbet bir gün 

Bir yerinden açılır o kapanmaz delik

Dikiş atsan da tutmaz deri

İlaç bassan da

İçinde kalan o mermiyle yaşarsın hayatı

Bazen sızlar

Bazen kanatır orayı

Yine de dönüp bakmazsın bir daha

Bilirsin bakarsan görürsün kurşunun sebebini

Yürümeye devam edersin

İçmeye de

Sonuçta bu masa o kurşunu yiyenlerin masası

Her sandalyenin yanında bir çukur 

Çukurlarda kan dolu

At bakalım o güzel zarını hayat

Hangi kanda boğulacak bu sevda çocuğu 

Kan içinde doğan sevdanın kan bahçesi

Mahsulü yine kandan olacak elbet

Bekle şimdi geleceği

Kapat gözlerini 

İçinden bir balıkçı edasıyla salla hayallerini

Haydi

Rastgele…