Lavinya Dergisi
RASTGELEBen zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
Hangi hayalin peşinde koşarım artık
Hangi acıyı kovarım
kalbimden
Yürürken gülleri de
ezebilirim bazen
Öyle bir boşluktayım
Sen çıkmış gitmişsin bu
kalbin sahibiyken
Yolları ezberlemiş
vicdansızlığın
Gideceğin yeri de iyi
bilmişsin
Çıkacağın yeri de kıracağın
yeri de
Öyleyse bir sigara daha yakılır bu akşam
Dumanında hayaller asılır
Gecenin şirin yüzü
kaldırılır masadan
Ve tozlu raftan indirilir
Ferdi’nin Acılar’ı
Bir yıldıza sorarlar
sevmeyi
Bir de gecenin sahibi
olana
Ay ışığının romantik dansı
aşıklara özel
Bu masanın etrafı yaralı
dolu
Yarayı sarmaya yâr gelsin
diyenlere elveda
Bu yara kanadıkça güç
verir
Dünya savaşı bitenler için
başlar yeniden
Savaşanların yardımcı
olsun Allah
Kurşunun nerden geleceği
belli olsun
Bakarsın dosttan yersin
Bakarsın sevgiliden
Elbet bir gün
Bir yerinden açılır o
kapanmaz delik
Dikiş atsan da tutmaz deri
İlaç bassan da
İçinde kalan o mermiyle
yaşarsın hayatı
Bazen sızlar
Bazen kanatır orayı
Yine de dönüp bakmazsın
bir daha
Bilirsin bakarsan görürsün
kurşunun sebebini
Yürümeye devam edersin
İçmeye de
Sonuçta bu masa o kurşunu
yiyenlerin masası
Her sandalyenin yanında
bir çukur
Çukurlarda kan dolu
At bakalım o güzel zarını
hayat
Hangi kanda boğulacak bu
sevda çocuğu
Kan içinde doğan sevdanın
kan bahçesi
Mahsulü yine kandan olacak
elbet
Bekle şimdi geleceği
Kapat gözlerini
İçinden bir balıkçı
edasıyla salla hayallerini
Haydi
Rastgele…