Lavinya Dergisi

ÇOCUKLAR
Osman YAVAN

İnanıyorum ‘‘ Elbet Bir Gün! ’’ İnsan dünya’ da ne için var olduğunu anlayacak…

Çocuklar... Şu kirli dünyanın tek masum ve güzel tarafı değil mi onlar? Yüzümüzü güldüren, dünyamızı aydınlatan, günümüze ışık, hayatımıza renk katan o masum, küçük canlılar; çocuklar. Küçük ama büyük ve güzel mucizeler onlar bu dünya için. Şu kirli dünyada masum, saf ve temiz kala bilmeleri, küçücük kalplerine büyük mutlulukları sığdırabilmeleri. Peki biz yetişkinler de hepimiz bir çocuk olmadık mı? Nereye gitti, o saf masumluk, o temiz kalp? Soruyorum size ne oldu gözlerinin içi gülen, küçük şeylerle mutlu olmayı becerebilen o küçük ruhlara ne oldu? Gelin birlikte cevaplayalım. Herkes doğar, büyür, türer, ölür. Yaşamın döngüsü budur. Tabii tek değişen beden ölçülerimiz değildir. Huylarımız, hobilerimiz, sorumluluklarımız, çevremiz de her an bir az daha değişir. Ama ne olursa olsun, her bir bireyin hayatının temeli doğduğu ev ve ebeveynleridir. Çocukluğumuz, çocukken yaşadıklarımız hayatımıza hep yön verir. Ebeveynlerimizden ve ailemizden gördüklerimiz, öğrendiklerimiz bilinçaltımızı yaratır. Çünkü çocuklar temiz sayfadır. Ebeveynlerin her davranışı da mürekkep gibi işler o sayfaya. Çocuklar ebeveynlerini örnek alırlar ve onlara benzemeye çalışırlar. Anlattıklarımdan da gördüğünüz gibi bir çocuk için ebeveynleri, içinde doğup büyüdüğü aile her şeyin temelidir. Peki herkes ebeveyn olmanın hakkını vere biliyor mu? Veremiyor maalesef hala çocuğuna şiddet uygulayan, ona kötü davranan, çocuğunun çocukluk travması olan veya çocuğuna sevgi göstermeyen bir sürü ebeveyn var. İnsanoğlu işte küçücük masum çocuğa bile kötülük etmeyi becerebiliyor. Her bir çocuk gelecek için bir bireydir, bir gençtir. Çocuklar, gençler bizim geleceğimizdir. Geleceğimizin nasıl olmasını istiyorsak çocuklarımızı öyle yetiştirmeliyiz. Onlar masum, onlara psikoloji veya fiziki bir şiddetle bir şey elde edemezsiniz. Çocuğu istediğini yapmadığı için veya yaramazlık yaptığı için ona şiddet uygulayan ebeveynleri görmüşsünüzdür hepiniz. O çocuklar ne olacak büyüdüğünde? O da her şeyi şiddetle halletmeye çalışacak. Halledemediğini gördüğünde daha da sinirlenecek, kısır bir döngüye girecek, en kötüsü de o da kendi çocuğunun çocukluk travması olacak. Peki sadece şiddet mi konu? Hayır, çocuğuyla yeteri kadar ilgilenmeyen, onu sevmeyen veya sevgisini esirgeyen, cinsiyeti veya başka bir şey için çocuk ayrımı yapan ebeveynler de en az şiddet uygulayanlar kadar suçlu. Çocuklar sizin malınız değil, onlar Allah’ın emaneti, koruyup, kollamak, bir çiçek gibi sevgiyle büyütmek gerekiyor. Doğurup büyütmekle, çayını yemeğini vermekle çocuk büyütmek aynı şey değildir. O küçük ruhlar sevgiye, ilgiye de en az yemek, su kadar muhtaçtır. Onların ruhu sevgiyle büyür, olgunlaşır. Çocuk sahibi olan herkes çocuğuna sevgi dolu bir çocukluk yaşatmalı. Çünkü her şeyin bir zamanı var, bazen çok geç oluyor. Bir de cinsiyet ve evlat ayrımı konusuna da değinmeden geçmek istemiyorum. Evlat Allah’tan size gelen hediye ve emanetidir. Size veriyorsa vardır bir nedeni. Bunun için çocuklarınıza göz bebeğiniz gibi bakın. Ve unutmayın eğer bir çocuk güzel, sevgiyle ve iyi bir terbiye ile büyütülürse, içindeki çocuk hep yaşar. Düşünsenize hayatı böyle, herkes çocuk gibi mutlu, hiç kimsenin içinde kötülük yok. Şimdilik hoşça kalın, gelecek hafta görüşmek dileği ile...