Lavinya Dergisi

SEN GİTMİŞSİN
Mehmet YILDIRIM

Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?

Kıyısına vurmuş denizin balıklar,

Yosunlar taşmış suyun yüzüne,

Boğazın seyri kalmamış bankta,

Sen gitmişsin bir nisan sabahı,

Elimde maziden kalmış birkaç resim,

Ara sıra hatırlıyorum anılar zincirini,

Küf tutmuş sana vereceğim kitaplar,

Sen gitmişsin bir kuş cıvıltısında,

Yakılan şehrin son yaprağında çıtırtılar,

Yazılan yazılar,

Karalanan duvarlar,

Aşkın közünde demlenen çaylar,

Sen gitmişsin bir çiçeğin açışında,

Gözlerim kan çanağı,

Kulağım sağır,

Sakallarım ağarmış,

Dilim lâl,

Öfkem bendimi aşmış,

Gururum duvar,

Sen gitmişsin bir gün doğumunda,

Zindanda parmaklıklar,

Dışarda sensizlik,

Ölümüne kapışırlar,

Bir özgürlük hikayesi bu yazdığım,

Sonunda hayallerimi dar ağacına,

Beni karanlığa bırakanlar,

Sen gitmişsin bir çiğ tanesi düşerken,

Elimde kalem,

Yüreğim de heceler,

İsim isim, tane tane seni yazar,

Seni çizerler,

Yorgun düşmüş bakışlar,

Ve kükremiş sol göğüs kafesim,

İnleten şu cihanı bir kor alev,

Sen gitmişsin,

Bitmiş ardında hikaye,

Sen gitmişsin,

Yarım kalmış bu bitmeyen her gece...