Lavinya Dergisi
SEN GİTMİŞSİNBen zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
Kıyısına vurmuş denizin balıklar,
Yosunlar taşmış suyun
yüzüne,
Boğazın seyri kalmamış
bankta,
Sen gitmişsin bir nisan
sabahı,
Elimde maziden kalmış birkaç
resim,
Ara sıra hatırlıyorum
anılar zincirini,
Küf tutmuş sana vereceğim
kitaplar,
Sen gitmişsin bir kuş
cıvıltısında,
Yakılan şehrin son
yaprağında çıtırtılar,
Yazılan yazılar,
Karalanan duvarlar,
Aşkın közünde demlenen
çaylar,
Sen gitmişsin bir çiçeğin
açışında,
Gözlerim kan çanağı,
Kulağım sağır,
Sakallarım ağarmış,
Dilim lâl,
Öfkem bendimi aşmış,
Gururum duvar,
Sen gitmişsin bir gün
doğumunda,
Zindanda parmaklıklar,
Dışarda sensizlik,
Ölümüne kapışırlar,
Bir özgürlük hikayesi bu
yazdığım,
Sonunda hayallerimi dar
ağacına,
Beni karanlığa bırakanlar,
Sen gitmişsin bir çiğ
tanesi düşerken,
Elimde kalem,
Yüreğim de heceler,
İsim isim, tane tane seni
yazar,
Seni çizerler,
Yorgun düşmüş bakışlar,
Ve kükremiş sol göğüs
kafesim,
İnleten şu cihanı bir kor
alev,
Sen gitmişsin,
Bitmiş ardında hikaye,
Sen gitmişsin,
Yarım kalmış bu bitmeyen
her gece...