Lavinya Dergisi
TOZ BULUTUBen zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
Ömrüm bir toz bulutunun içinde, rüzgar ne yana savurursa o tarafa doğru gidiyor. Kendime ve etrafımdakilere olan inancımı kaybediyorum artık. Hayat günden güne zorlaşıyor ve insanların gözünde bitmek bilmeyen bir hırsın büyüsünü görüyorum. Peki bu hırs kime ve niye? Yaşamak dediğimiz şey hayatta her şeye sahip olmak mı? Eksik bir şey olmadan ömür yolunu yürümek ve tüm hayatı bir şeyler kazanma hırsıyla yaşamak mı? Doymak bilmeyen nefisler ve kirli düşüncelerle dolu bu insan beyinleri neden hiçbir zaman iyi şeyleri çağırmaz? Oysa bir şeyden eksik kalmak o şeyin değerini bilmek değil miydi? Öyle öğretmemişler miydi bize? Küçükken sıradan bir krampon aldırmak için bile kırk takla atan çocuklardık biz. Alındığında gözümüz gibi sakınmamızın sebebi verdiğimiz çabaymış meğer. Yeni bir kıyafet yahut yeni bir eşya alınana kadar eskisiyle idare edilen o zaman bizim için bir imtihanmış ve bu imtihanın karşılığı değer bilmekmiş meğer. Peki ya şimdi? İstenen şeye hemen ulaşılması o şeyi değersizleştirmiyor mu? Yanlış düşünüyor olabilirim hatta imkanların farkında olmayan bir cahilde fakat bildiğim bir şey varsa şayet oda bekleyerek, zaman ayırarak, sabrederek ulaştığım her şeyin kıymetini daha çok bildiğim. Hırsla, bir an önce olsunla yürüdüğüm her yolun sonunda hüsrana uğramasam da her şeyi bir miktar değersiz tarafından tutmuş oldum. İnsanlar bu kadar hırsı ve kibri mezarlarına taşıdıkları sürece değer bilmedikleri her vaktin ve her nesnenin hesabını bir gün bir şekilde elbette verecekler. O gün belki bende hesap verenlerden olurum bilmiyorum ama hırsa ve menfaate kapılmamak için savaştığım her duyguya da ben şahidim. Öyleyse şu toz bulutuna kapılmak benim için iyi bir fikir. Bir kadın vardı kalmamı isteyeceğim buralarda, bir ailem, birkaç dostum… Onların hatırı da olmasa şu gördüğünüz rüzgarda götürebilirdi beni uzaklara, yağan yağmurda, yakan güneşte. Gitmek isteyen gidermiş çünkü, hırsı olan yaparmış, menfaati olan durmaz, değer bilmeyen kırarmış çünkü. Bu toz bulutunda bir ailem, birkaç dostum ve kalbimde bir kadını daha yanımda taşıyorum şu an. Nereye savuracağını bilmediğim ve daha ne kadar daha beni içinde tutacağını kestiremediğim bu toz bulutu umarım seveceğim bir durakta sevdiklerimle beni bırakır. Yoksa dünyanın bu girdabında hangi ağacın dalında sallanırım bilinmez…