Neden? İnsanlığı ve dünyayı farklı boyutlara sürüklemiş olan ve hala sürükleme gücü olan o soru: Neden? Oysa sadece 5 harf, ama bu soru birçok önemli şeyin temeli olmuş durumda. Mesela yer çekimini bulan Isaac Newton "Elma yere neden düştü? " sorusundan sonra bulmuştur. Bunun gibi birçok keşifler neden sorusuyla başlıyor bu soru sadece keşiflerin temelinde durmakla kalmıyor, insanoğluna dünyayı ve kendisini anlamak için zemin hazırlıyor. Siz hiç sordunuz mu kendinize neden diye? Neden ben böyleyim? Neden bu insan yolda karşıma çıktı veya neden bu insan hayatıma girdi? Neden bugün böyle davrandım? Neden bugün kitap okumadım? Neden bugün spor yapmadım? Neden bugün kişisel gelişim adına bir şey yapmadım? Bu olaylar neden başıma geldi? Rastgele müzik dinlerken neden bu müzik çıktı karşıma? Bu sorular ve bunlar gibi yüzlerce soru...Her şey bir tesadüf mü? Yoksa evrenin bize mesaj iletme şekli mi? Bana soracak olursanız, hiçbir şey tesadüf değildir. Bunlar bir tesadüften daha ötesi… Bu hayatta her şeyin bir amacı vardır. Bence bu soruları kendimize sormalıyız. Hatta sormakla kalmayıp, detaylıca düşünüp, cevaplar bulmalıyız. Bulmalıyız ki başımıza gelen hiçbir şeyin bir tesadüf olmadığını anlayıp, evrenin bize gönderdiği bu işaretleri görelim. İşte o zaman hayata olan bakış açımız, insanlara, olaylara, hatta kendimize bile olan tutumumuz değişir; evrenle ahenk içinde yaşamış oluruz. Hatta bunu günlük yaşamımızda rutin haline getirmek daha güzel olur. Her akşam uyumadan önce kendimizle yalnız kaldığımızda gün içinde yaşadığımız olayları, yaptığımız konuşmaları, hal ve hareketlerimizi, çevremiz ve bize etki eden şeyleri düşünüp; olaylara objektif bakmak şartıyla doğrumuzu, yanlışımızı sorgularsak hatalarımız dünlerde kalmış olur ve biz daha güzel yarınlara zemin hazırlamış ve uyanmış oluruz. Düşünsenize herkes bunu her gün yapıyor. Neler olurdu? Herkes kendi yanlışlarını görür, egosundan ve dar bakış açısından kurtulur, empati duygusu gelişir, olaylara daha objektif bakardı. Hiç kimse bir başkasını dinlemeden, anlamadan yargılamazdı. Böylelikle dünya daha sessiz, temiz ve güzel bir yer olurdu. Düşüncesi bile güzel değil mi? Peki sen sevgili okur, yazını okurken kendine "Bu yazı neden karşıma çıktı" diye sordun mu? Bence sor. Sormakta fayda var. Şimdilik sağlıcakla kalın... Bu eserin yazımında bana eşlik eden ve desteğini esirgemeyen Dr. Adayı Münevver hocama teşekkürlerimi sunarım...