Lavinya Dergisi
DUT MİSALİBen zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
Bir dileğin peşinde ömrümü geçiriyorum
Bir umudun ardında
koşmakla
Bir şarkının sözlerinde
seni bularak
Birkaç şiir yazıp
Biraz seni çizerek…
Ya hiç çıkmasaydın
karşıma
Ya hâlâ buz dağının
görünmeyen kısmına yazsaydım
Ne yazık olurdu değil mi
şu mısralara
Ve aşka
Ve bana
Öyle ya görünen kısmına
şiir yazmak daha zor
Kanlı canlı karşında
duruyor aşk
Nefes alıp verdiğini
hissediyorsun
Dilinin çözülmesi gereken
her ayrıntıda
Lâl oluyorsun birden
Susmak zor değilmiş meğer
senin karşında
Zor olan içimi
dökebilmekmiş avuçlarına
Öyle çok birikmiş ki sana
sakladıklarım
Yazsam kağıda sığdıramam
içimi
Söylesem kelimelere
Duyguların şahı da varmış
demek ki insanda
Aşka rastlamamış her
insanın eksiği buymuş meğer
Seni aramış da bulamamış
gibiyim yıllardır
Şehrime küskünlüğüm de
sensizlikmiş
Dünyaya da insanlara da
Bir sevinç var ki şu göğüs
kafesimde anlatamam
Yaşamak dedikleri buysa eğer
yaşıyorum evet
Ve edebiyatı baştan
yazıyorum gözlerinle
Şu doğayı şu gökyüzünü bir
başka görüyorum
Bir başka betimliyorum
kendimce
En çok da sana çıkıyor
gökyüzü
En çok sana benziyor şu
huzur
Haydi çağır beni güzel
sesinle
İnan ki koşar adım gelirim
yanına
Dut misali kör kütük
aşıksam eğer
Biraz biraz yanmaya da
meyilliyim artık
Buz dağını görmeye de…