Lavinya Dergisi
NİSAN KADINLARINA 
                    Ömrü ferahlatan mis kokulu sabahları duymak için, gerçek sevgiye ulaşmaktaydı hep umut.
Bir adım
daha atsa 
Nisan
akşamüstüne kavuşacak düşlerin narin adımları 
Bilinmez
yağmurlara ulaşacak sırılsıklam olacak üstü başı 
Çünkü her
kadın sever Nisan’ı… 
Ilık
esintilerinin ruhunu arındırma umuduyla
Tutulmayan
sözlerin esmerliğinde
Kelepçelenmiş
tüm düşler salıverilecek gökyüzüne, hasretle… 
Yalnızlığın
kurumuş dallarına konan kimsesiz kuşlar
Kimliksiz
cümleler gibi sahipsiz düşlerin cıvıltılarıyla
Birkaç
nefes ötede duruyor oysa 
Sanki
birkaç asır uzak…
Bekledikçe
ağır bir sıvı gibi katılaşan 
Realist
bir ihtimalin fermanı okunuyor
Kalbin
hüzün meydanlarında… 
Ömrün
yorgunluğu gibi çöküyor günlerin üzerine 
Kuvvetli
bir basınçla… 
Umudu dört
mevsimi içinde saklayan Nisan’da arayan kadınlar 
Yağmurlara
tutunmadan evvel 
Ve
küsmeden evvel yaşamın soğuk oyunlarında
Baharla
açan mis çiçek kokularıyla 
Gökyüzüne
bulaşmayı arzuluyor sıcak tebessümleriyle…
Çünkü her
kadın severdi Nisan’ı… 
