Lavinya Dergisi
ZAMANCATutsak kaldı dudaklarının arasında, Yüreğinin esaretinden kurtulamayan Seni Seviyorumlar.
Zaman, çaylak sihirbaz
Geri getiremiyor kaybettiklerini
Işıltısını gözlerimin, o genç yaşımı
Ve çekip alırken usul usul
Annemin siyah saçlarını
Babamın delikanlı duruşunu
Ürkütüyor ansızın düşünce fikir zihnime
Yükseklerden çakılıyor en derine
Ölüm, imzası atılmamış akit
Beyhude geliyor yaşamak
Korkutuyor o vakit...
Zaman tersine akıyor içimin dehlizlerinde
Kıvrım kıvrım dolanıyor ruhumda hayaller
Nasıl da kayboluyor anılar bir bir
Geride kalıyor o masum samimiyetler
Ve çoğul ekler yalnızlığı sofrasında
Kalabalık, çevrimiçi yalnızlıklar...
Sanki asırlık acıların menbaı göğüs kafesim
Sevinç olan her şey hüzne vermiş sırtını
Sen kahkaha atarken doğan güneşe
Benim içim kararır...
Zaman sarmaşık, zaman karmaşık
Bilmece ki iki hece
Bilen kaybolur içinde, bilmeyen zaten muamma
Sonsuzluk saklı tohum kanımca
Beni boğuyor yavaş yavaş
İçimde, içince, usulca
Zamanca...