Lavinya Dergisi

DÜNYA DEĞİRMENİ
Burçin LAÇİN ALTAY

Ömrü ferahlatan mis kokulu sabahları duymak için, gerçek sevgiye ulaşmaktaydı hep umut.

Bazı zamanlar

Şefkatli ellerin kızıl gölgesinde

Uyurdu hüznün hıçkırıkları…

Sakindi… Sessizdi…

Sonra yine en baştan bir savaş

Ruhun ruhla…

İnsanın insanla…

Kaç asır geçti tadı değişmedi

Çocukların parıldayan gözbebeklerindeki

Kristal saydamlığında kederin…

 

Bir keder ki!

En çok sevmesini istediğinin sevmediği

En çok gitmesini istemediğinin bir daha dönmediği

Ama dünyanın bir değirmen gibi

Sevgiyi öğütürcesine döndüğü

Köprü altında yaşayan bir evrene hapsolmuş

Kısır bestelerin namelerinde kesilen çığlık

Gurbetin dahi reddettiği…

 

Avuçlarındaki derin çizgilerin kaderi

Denedin!

Bıçak yarasıyla da düzelmedi

Köhne arzuların kimliğinde

Parmak uçlarındaki umuttan öpen

Bir gencin berrak yüreği tutulur güneşte

O kurtaracak belli ki

Dünyanın sevgiyi

Bir değirmen gibi öğütmesini

 

Elden ele, yürekten yüreğe çoğaltacak sevgiyi

Ufak bir bakışla, ince bir dokunuşla

Sonra anlayacak asıl hakikati

Her sevgi biraz da un ufak öğütürdü yüreği…

Dünyanın insanı öğüttüğü gibi…