Yaşamış olduğumuz yeryüzünde her insanın kendi dünyasına ait hayalleri ve gerçekleri vardır… Her insanın gerçekleşmesini istediği hayali veya hayalleri vardır muhakkak. Hayal kurmak elbette çok güzel fakat gerçekleşmediği zaman üzücü olabiliyor. Bu yüzden kuruduğumuz hayalin büyüsüne fazla kapılamamanızı tavsiye ediyorum. Unutmayın her başarının arkasında bir zorluk vardır. Hayal kurmak kolay ama kurduğun hayali hayata geçirmek son derece çetin ve zor bir iştir. Hayatımızın her alanında istisnasız hayal kuruyoruz. Bazılarımız kariyer, bazılarımız zenginlik, bazılarımız aile kurmak vs. gibi birçoğumuzun hayalleri vardır elbette. Fakat unutmamamız gerekiyor ki hayallerimizi hayata geçirmek için de epey bir çaba sarf etmemiz gerekiyor. Ama önceliğimiz hayallerimize bir adım daha yaklaşmak istiyorsak hedeflerimiz ve planlarımız doğrultusunda disiplinli bir şekilde çalışmamız son derece elzem ve fevkalade olacaktır. Hayatın içerisinde bulunan gerçekleri de göz ardı etmemek gerekiyor tabi ki. Asla hayal kurmaktan vazgeçmeyin çünkü hayali olmayan bir insan her şeyden vazgeçmiş demektir. Sevgili okur eğer hayal kurmanın diğer işlerinize engel olacağını düşünüyorsanız son derece yanılıyor ve yanlış düşünüyorsunuz! Hayal kurarak geçirdiğiniz her anın çok değerli ve kıymetli olduğunun farkında ve bilincinde olmamız gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Birçoğumuz hayal kurmayı ‘aklı bir karış havada olmak’ gibi görüyor. Daldığımız bu düşlerden vazgeçip kendimizi hayatın gerçekleri ile yüzleşerek kendimize getirmeye çalışıyoruz. Halbuki hayal dünyamız, hissetmek ve arzulamak istediğimiz her şeyi hissedebildiğimiz ve arzulayabildiğimiz, gerçekten özgür olabildiğimiz tek yer. Bunun ötesinde hayaller kurmanın içeresinde yaşadığımız dünyaya da etkisi vardır. Bir makalede okumuştum psikoterapi doktorası sahibi Jennifer Freed aynen şöyle diyordu; kurduğumuz hayallerin vücut kimyamızı etkilediğini söylüyor. Kendimizi yepyeni bir şey yaparken hayal etmek, beynimizi bu dileği gerçeğe dönüştürmesi için hazırlamak anlamına geliyor. Diğer bir deyişle, Freed’e göre düş kurmak, beynimizin yeteneklerini zenginleştirip aktif bir şekilde güçlendiriyor. Olumlu bir hayal kurarak, yani kendimizi yaratıcı, sanatsal, olmak istediğimiz yerde düşünerek, profesyonel veya hayatın başka bir alanında istediğimiz bir işi başarırken düşleyerek, vücudumuzdaki doğal yatkınlıkları ve kimyasalları tetiklemiş oluyoruz. Olumsuz düşünmek ise hayatımızı her zaman negatif yönde etkiyecektir. Çünkü enerjinin gücü kaçınılmazdır. Sen enerjini daima pozitif tutarsan hayat sana gerçeklere rağmen pozitifi sunacaktır. Freud’e göre negatif düşünmek hayallerimizin akışını durdurur veya içimizden geldiği gibi düş kurmak yerine onlara oto sansür uygularsak, bir bakıma kendimizi hayatın üretkenliğinden uzaklaştırmış oluyoruz. Hayatın gerçeklerine rağmen hayal kurmaktan ve hayallerinizin peşinden gitmekten asla vazgeçmeyin…