Lavinya Dergisi
MAYRABen zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
Birazdan güneş
doğacak,
Takvimden bir
yaprak daha kopacak,
Baharı
müjdeleyecek bazı tarihler,
Bazı tarihler bir
yara gibi kalacak,
İnsan unutmak
demek,
Bazı şeyler
istesek de unutulacak,
İstemesek de,
Dönüp de bak
kuşlara,
Her sabah aynı
coşkuyla aynı yerlerdeler,
Ya çiçekler?
Soldukları yerden
yeniden açmışlar,
Dün ne olduysa
oldu artık,
Gün sana en büyük
armağan,
Ve sen kaldıkça
anın içinde varsın,
Yaşadıkça umuttan
söz edebilir,
Yürüdükçe
mutluluğu kovalayabilirsin,
Geçmiş bir pranga
gibi ayaklarında,
Ne kadar güçlü
olursan ol,
Dönüp de bakarsın
bir anın çaresizliğinde,
Zaten geçmişte bu
yüzden vardır,
Dönüp bakmak
için,
Bakıp görmek
için,
İnsan hissettiği
bir acıyı nerde görse tanır,
Yaşadığı hüznü
asla unutmaz,
Ve mutluluk
gelirse şayet bahar gibi bir havada,
İşte o zaman
yaşamak olur,
O zaman şiir dile
düşer,
Şarkılar
bestelenir,
Uçurtmalar
uçurulur bir pazar sabahı,
Derin bir nefes
alır gibi koklarsın havayı,
Çünkü bahar en
çok ruha yansıtır yenilenmeyi,
Öyleyse insanda çelişkiler
başlar,
Yahut her mevsim
kendine has çizer yolunu,
Söylesene Mayra,
İnsan unutur da
mı yaşar,
Yoksa yaşadığı
için mi unutamaz?
Geçmiş bir
karanlık gölge gibi peşindeyken,
Nasıl ondan
yoksun bir adım atılır?
Haklısın Mayra,
İnsan unutur,
İnsan insanı
insanla unutur,
Geçmiş ders
çıkarılması gereken,
Büyük bir
kütüphanedir zihinlerde,
Ve gerekmedikçe
açmamak gerekir kapılarını,
An, yaşamak için
gerekli olan her şeyse eğer,
Gelecek ve
geçmişten pencereler örtülür,
Yaşa o zaman anı
Mayra,
Yaşamak diye bir
şey varsa şayet,
Bana da birazcık
yaşat,
Gözlerinin içinde
bir yerlerde,
Zira dünya
anlayamadığım kadar kirli ve basit,
Ben baharı
özledim,
Ben unutmayı çok
özledim...