Lavinya Dergisi

MAYRA
Mehmet YILDIRIM

Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?

Birazdan güneş doğacak,

Takvimden bir yaprak daha kopacak, 

Baharı müjdeleyecek bazı tarihler,

Bazı tarihler bir yara gibi kalacak,

İnsan unutmak demek,

Bazı şeyler istesek de unutulacak,

İstemesek de,

Dönüp de bak kuşlara,

Her sabah aynı coşkuyla aynı yerlerdeler,

Ya çiçekler?

Soldukları yerden yeniden açmışlar,

Dün ne olduysa oldu artık,

Gün sana en büyük armağan,

Ve sen kaldıkça anın içinde varsın,

Yaşadıkça umuttan söz edebilir,

Yürüdükçe mutluluğu kovalayabilirsin,

Geçmiş bir pranga gibi ayaklarında,

Ne kadar güçlü olursan ol,

Dönüp de bakarsın bir anın çaresizliğinde,

Zaten geçmişte bu yüzden vardır,

Dönüp bakmak için,

Bakıp görmek için,

İnsan hissettiği bir acıyı nerde görse tanır,

Yaşadığı hüznü asla unutmaz,

Ve mutluluk gelirse şayet bahar gibi bir havada,

İşte o zaman yaşamak olur,

O zaman şiir dile düşer,

Şarkılar bestelenir,

Uçurtmalar uçurulur bir pazar sabahı,

Derin bir nefes alır gibi koklarsın havayı,

Çünkü bahar en çok ruha yansıtır yenilenmeyi,

Öyleyse insanda çelişkiler başlar,

Yahut her mevsim kendine has çizer yolunu,

Söylesene Mayra,

İnsan unutur da mı yaşar, 

Yoksa yaşadığı için mi unutamaz?

Geçmiş bir karanlık gölge gibi peşindeyken,

Nasıl ondan yoksun bir adım atılır?

Haklısın Mayra,

İnsan unutur,

İnsan insanı insanla unutur,

Geçmiş ders çıkarılması gereken,

Büyük bir kütüphanedir zihinlerde,

Ve gerekmedikçe açmamak gerekir kapılarını,

An, yaşamak için gerekli olan her şeyse eğer,

Gelecek ve geçmişten pencereler örtülür,

Yaşa o zaman anı Mayra,

Yaşamak diye bir şey varsa şayet,

Bana da birazcık yaşat,

Gözlerinin içinde bir yerlerde,

Zira dünya anlayamadığım kadar kirli ve basit,

Ben baharı özledim,

Ben unutmayı çok özledim...