Lavinya Dergisi
ÇÖL DÜŞÜ“Susup içime döktüğüm cümlelere boğazımdan geçiş yok Parmak uçlarımla konuşuyorum, duyuyor musun?”
Bilmem, bu kaçıncı ömrümdü
Vuslata ermek için yaşamak zorunda kaldığım…
Zamanın önünde, tüm o takvimler yalan söylüyor olmalı
Bir çöl düşünün içinde, milat seni gördüğüm gündü
Kaç yıl, kaç ay, kaç gün geçtiyse de hep yeniden başladığım…
Güzelliğini gördükçe hakikat saklamıyor artık kendini
Sırların ardında indiriyor peçesini
Ah, güzelliğini hatırladıkça dikiyorum gözlerimi semaya
Ve biraz daha yakınlaşıyorum, işte o an Tanrı’ya
Beyaz bir kâğıdın üzerinde secde ettiğim, parmak ucunda…
Gece, omzundan sıyrılan bir gecelik…
Gün, gözlerinden doğuyor kirpik kirpik…
Yağmurlar yağdıran bakışlarının arasında
Tüm renkleriyle bir gökkuşağı gülümsüyor
Tam dokunacakken, kum kum dağılıyor sonra
Sana dair ne varsa…
Seni anlatmaya kalksa
Bir dünya yuvarlanıp dönüyor dilimde,
Seni yazmaya yeltense
Bir cihan yitip gidiyor titrek ellerimde,
Bu uçsuz bucaksız çöllerde dönüp dolaşıp
Ben sana susuyorum…