Lavinya Dergisi

BİR GÜN DEĞİL HER GÜN
Osman YAVAN

İnanıyorum ‘‘ Elbet Bir Gün! ’’ İnsan dünya’ da ne için var olduğunu anlayacak…

Merhaba sevgili okurum. Kısa bir süredir görüşemedik fakat öyle güzel ve anlamlı bir haftada tekrar bir araya geldik ki anlatmaya ve ifade etmeye kelimelerin yetersiz kaldığı, kıymetli kadınlarımız ve bizler için son derece önemli olan tüm dünyada kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar günü hakkında yazmak istedim naçizane... Dilerseniz siz değerli okurlarıma bugünün anlam ve önemi anlatan kısa bir bilgi vermek istiyorum. Fakat bilgi vermeden önce tüm kıymetli hanım efendilerin 8 Mart dünya kadınlar gününü tebrik eder ve kutlarım… Dünya Kadınlar Günü: Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış her yıl 8 Mart’ta kutlanan uluslararası bir gündür. Ülkemizde ilk olarak iki kız kardeşin girişimleri sonucunda 1921yılında kutlanmaya başlamıştır. İnsan hakları temelinde kadınların her alanda ve sahada siyasi, sosyal, ekonomi vs. gibi sosyal bilincin artırılması adına dikkat çekmek için tam bir odak noktasıdır. Aslında emekçi dünya kadınlar günü diye söylense de bu şekilde kısıtlama yapmanın etik olmadığını düşünüyorum çünkü çalışan çalışmayan her kadın emekçidir. Bazı kadınlar hem çalışma hayatı hem de aile hayatı ile bu harekata destek olurken bazıları sadece ailesi için, bazıları da tamamen iş hayatı için emek sarf eder. Kısacası kıymetli ve değerli kadınlarımız her daim yaptıkları ile buram buram emek kokuyorlar. Her ne kadar yılda sadece bir gün hatırlasak da unutmamalıyız ki sadece bir gün hatırlamak ile kadınlarımızın haklarını ödemiş sayılmayız. Günümüzde çok tuhaf bir biçimde gün geçtikçe kadına şiddet normal bir hal alsa da bu duruma sessiz kalmamamız gerektiğini düşünüyorum zira bu son derece büyük bir haksızlıktır. Kadına şiddetin her türlüsüne karşı toplum olarak kararlı, istikrarlı ve dik durmalıyız. Şiddet diye söylenince genelde fiziki darp aklımıza gelse de psikolojik şiddetti de unutmamakta fayda olduğunu düşünüyor ve yeryüzünün melaikelerine karşı yapılan her türlü şiddete karşı olmamız gerektiğini savunuyorum. Toplum içerisine yanlışta olsa empoze edilen birtakım algılar ve haksızlıklara dur demeliyiz. Daha bilinçli ve olgun bir toplum için çocukluktan eğitilen bir ferdi kadının yani annelerimizin eğittiğini unutmamalıyız. Bir yerde okumuştum tam olarak şöyle diyordu: Kadınlar toplumumuzun mimarlardır. Bir toplumun gelişmesi, değişmesi ve aile yapısı tamamen kadına bağlıdır. Ne kadar doğru bir cümle öyle değil mi? Fakat günümüzde ne yazık ki kadınlarımız belirli bir alanda yer almak için türlü mücadelelerden geçiyorlar halbuki bu tür engeller ve zorluklar yerine daha uygun ve sağlam imkanlar, olanaklar sağlamak zor olmasa gerek. Ulu önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK Türk kadınlarına şöyle seslenmişti: “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın…” Yani sadece yılda bir defa kadınlarımızı hatırlamak onlarla ilgilenmekle saygımızı, sevgimizi korumuş olmuyoruz. Bir gün değil her gün kadınlarımıza sahip çıkmalı ve değer vermeliyiz… Ne buyurmuştu Fahri Kâinat Efendimiz veda hutbesinde “Kadınlar size Allah’ın emanetidir” bizlerde Allah’ın emanetine sahip çıkarak hem dini hem de insanlık vazifemizi yerimize getirelim o halde… Unutmayalım dinimizde kadının canı, onuru ve hakları dokunulmazdır ve emanettir. O halde yılda sadece bir gün değil her gün yeryüzünün pırlantalarına sahip çıkalım…