Lavinya Dergisi

DOSTUM
Mehmet YILDIRIM

Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?

Kendi düşen ağlamaz dostum,

Yarasını kurcalayan acıya katlanır,

Seven hüznü çağırır evine,

Ve sen hep yanımda olmalısın dostum,

İnsanlar,

İşte onların hepsi çekip gitti birer birer,

Aile dediğimiz şey hep bizimle bir,

Bir de yaşadığımız anılar,

Tattığımız duygular,

Oysa muhtaçtır her insan bir nefese,

Niye durduk yere kendini kandırır?

Bende bilmiyorum dostum,

Hayat bazen anlamsız gelse de,

İnsanlar çoğu zaman hayatı bile anlamlandırıyor,

Birileri gelişleriyle hayat oluyor,

Birileri gidişleriyle,

Sevenler oluyor birbirini,

Ve delice bir tutkunun iki kanadı gökyüzünde,

Sana oturup da aşkı anlatamam şimdi,

Yaşamadan bilemezsin bu duyguyu,

Bir de sevgisizliği elbet,

Bilmemek bazen de güzel bir şey dostum,

Ben biliyorum,

Üzgünüm ve acı çekiyorum,

Koşa koşa gittiğin lunaparkta,

Dev bir gökdelen görmek gibi bir şey,

Bu sevgisizliğin tanımı,

Yahut bahar geldi diye çiçek açan ağaçları,

Bir gece de ayazın vurması gibi,

Öyle tarifsiz bir şey bu,

Öyle acınası ve acı dolu,

Şimdi birkaç sigara daha yaktırır düşünceler,

Biraz demliğin dibini gördürür,

Yıldızlarda yok bu gece,

Bulutlar üstüme üstüme yürür,

Kaçmıyorum artık ıslanmaktan,

Ne olacağından da usandım,

Ne olduğundan da,

İsmimi duyduğum her dudakta bir mesafe,

Yalnızım dostum,

N'olursun biraz dinle beni,

Aşk diyemem bu kelebeklerin dansına,

Fakat kendim de kendimde değilim artık,

Beni gözlerine hapseden şu kadının derdine bak,

Benden uzakta hep,

Sesiyle titreşen kelimeler,

Gülüşüyle terbiye oluyor gecenin zifirinde,

Ben onu düşünüyorum dostum,

Ya o?