Lavinya Dergisi

METAFOR
Mehmet KEKEÇ

Tutsak kaldı dudaklarının arasında, Yüreğinin esaretinden kurtulamayan Seni Seviyorumlar.

Gri demir kaplı ruhsuzlar avlusu dünya

Girenin tek çıkışı, anahtarı can olan kapı

Gri plastik kalpli canlılara döndürür insanı

Yoksa nasıl baş edilir bunca cefâyla

Hak vermiyor değilim, kan dökerek, can dökerek

Savaş oyunları tadında yaşıyoruz her günü

Süngü kağıt, mızrak kağıt, kalkan kağıt

Okul zamanlarının aksine

Sıfırı çok olan kazanıyor, üçkağıt!

Bir lahza, boş vermişlik gelmiyor yaşamaya

Zaman enseliyor kaçarken her şeyden,

Ansızın, sızlıyor köşe başında...


Toprak, realist geliyor yağmura

Biraz da pragmatist

Düşünce, tutuyor çünkü toprak.

Can buluyor, canda canlanıyor

Düşünceler içinde, düşünce içi içinde

Ama toprak yağmura sürrealist bakıyor

Sen olmadan bağrımda çiçek yerine çöl açar diyor toprak,

Ve ağlıyor.

Sonra kendi içinden bir yağmur yaratıp, onu seviyor.

Her aşk kavuşma ile başlar 

Arkada bırakılan gözyaşı ile son bulur diyor;

Ağlıyor...


Kokusu düşüyor toprağa

İnsan her yağmur sonrası

Toprak ile yağmurun aşkını çekiyor içine

Felsefe aşk kapısından giriyor...


Aşk, felsefesi henüz tamamlanmamış bir insan bilimi ...

Aşk, bilimsel olarak henüz tanımlanmamış bir insan felsefesi...

Yaşamak, henüz aşık olmamış bir insanın felsefesine erişemeyeceği bilim...