Lavinya Dergisi

BİR KARAVAN MESELESİ
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Hadi kalk, İzmirlere filan gidelim. Kayıp bir karavan meselesi bu. Çok değil istediklerim birkaç parça düş al yanına lodosa karşı verelim yüzümüzü. En uzunundan bir elbise giyeyim üstüme etekleri çıplak ayaklarıma değsin yürürken. Deniz ıslatsın saçlarımızı yakamozlar ay ışığına düşerken. Bir yer beğen kendine, kumdan kaleler yapalım hayallerimizi bir dalgada yıkılan ama görünüşü cezbedenlerden. Sonra büyük bir deniz feneri olsun gittiğimiz yerde, yolunu kaybedenlere yol göstereninden. Sarılarak ellerimizi tutmaya çalışalım çevresinde, bir daha hiç bırakmayacakmış gibisinden. Hadi kalk asalım kıştan kalma yüklerimizi, güneşin ışıltısına salıncak kuralım. Her sallanışımızda daha çok maviye varalım. Akşam olduğunda takalarda uyuyalım. Adını bilmediğimiz balıkçıların sofraları dolsun taşsın kahkahalarımızla. Rüzgâr gülleri bu kez bizim için dönsün çanlar bizim için sergilesin en güzel melodilerini. Söz bu sefer oyunbozanlık yapmayacağım. Hadi kalk, hadi kayıp bir karavan meselesi bu.