Lavinya Dergisi

KELEBEK KOZASI
Gülşah DEMİRCİ

“Susup içime döktüğüm cümlelere boğazımdan geçiş yok Parmak uçlarımla konuşuyorum, duyuyor musun?”

Ömür, zamanın içine uzanan bir krizalit uykusu… Pul pul dökülür teninden içeri Aynada asılı bekler ölmeye uyanacak gözlerin mahmurluğu Ve bir gün devrilir üzerine Her baktığında göremediğin o rüyanın sonu… Yaşam, narin ama büyülü bir kelebek kozası… Büyür, bire bin veren nar gibi Çatlar göz kenarlarından zamanın yüzüne ördüğü kozalar Ve bir gün tüm gücüyle ortaya çıkar Dudaklarının kıvrımlarında büyüyen acılar… Doğumla ölüm arasında dönüp duran başı eğik dünya Düzeltir çizgisini, dümdüz eder kalbini Ve bir gün hatırlar insan, bir günü kaldı sayacak Takvimler, kelebeklerin kanadında Ha uçtu ha uçacak…