Lavinya Dergisi

MÜMKÜN MÜ?
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

 

Şöyle bir akşam vakti havanın tam sıcak rüzgârların estiği anlar olsa…
Elimize kahvelerimizi alsak küçük bir ateş yakıp başına geçsek.
Ve saatlerce orada seninle bir başımıza kalabilsek.
Mümkün mü?
İç sesim buna onaylamazken bir yanım bunun olmasını umut ediyor.
İçimde olanları umut ederek gerçekleştirme isteğim genelde hep buruk kalmıştır.
Her zaman bir yanım buruk mu kalacaktı, hep hayaller ile mi adım atacaktım?
Ufak bir sevilmeye bile razı geldim kimi zaman. En çok da kendimi en yalnız hissettiğim zamanlar tabi.
İnsan aklındakileri susturabiliyor fakat içinde olup bitenleri ne yazık ki dindiremiyor.
Bundandır ki benim hüzünlerim, düşüncelerim…
Darmadağınık bir sabaha uyanıyorum bazen, bazen ise kalabalık bir düşünceyle uyanmış buluyorum kendimi.
Ama genelde düşüncelerim içimi derin bir çukur gibi oymuş oluyor. Her ne kadar oyuğu doldurmak istese de insan yalnız başına, bu zaman başını alabildiğince uzatıyor gidiyordu.
Arada öfke dolarım. Kendi başıma dindiririm öfkemi. Sorarlar mesela cevap veremem susarım hep. Çünkü hiçbir zaman kimseye doğru dürüst verecek bir cevabım olmamıştı. Karamsarlık yer almıştı hayatımı. Ne zaman başımı yastıkla buluştursam düşünceler esir alırdı beni. Kaçmaya yeltensem bile çıkamam o tümseğin içerisinden.
 
Hayatıma benim yön vermem gerekirken…
Hayatın bana yön vermesi?
 
Hayırlı geceler…