Lavinya Dergisi

KIRMIZIYI SEÇTİM
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Yağmurlu bir gündü. Kırmızı paltolu bir kadın sırılsıklam halde tek başına bankta oturuyordu. Şehrin en telaşlı saatleriydi. Arabalar hızla birbirini takip ediyor insanlar koşar adımlarla bir yerlere yetişmeye çalışıyorlardı. Bir yerlere yetişmek… ‘Ne muazzam şeydi doğrusu’ diye düşündü kadın gözlerini caddeye bağlamışken. Birazdan bu oturduğu banktan kalkıp konforlu hayatına doğru yetişmeye çalışacaktı. O kalktıktan sonra acaba buraya kaç kişinin oturup gözlerini caddeye dikip neler düşüneceğini merak ederek… Sahi o neler düşünmüştü? Nelerden gem vurmuştu hayata hangi tiratları okumuştu kendi içindeki oyuncuya? Oyuncuya diyorum çünkü evet gerçekten güzel bir oyuncuydu doğrusu. Hayatını yalanlarla süsleyen ve kendi yalanlarına inanmayı seçen.
Oturduğu yerden kalktı kırmızı paltolu kadın ve yürümeye başladı ağır adımlarla. Karşıdan karşıya geçti ve köşeyi dönüp sokağa girdiğinde âşık olduğu adama sarıldı dans etmeye başladılar yağmurun altında. Sokakta biraz daha ilerlediğinde son model kırmızı arabasına binip konforlu hayatına gitmek üzere oradan ayrıldı.
Sert bir korna sesiyle oturduğu yerde sıçradı. Daldığı yerden ayırmaya çalışırken gözlerini yağmur yağdığını fark etti yeni aldığı kırmızı palto ıslanmaya başlamıştı ve bunu istemezdi doğrusu çünkü tesadüfen bulduğu paranın son kalanını ona vermişti. Fakat yağmur yağdığı için mutluydu en son ne zaman yıkadığını hatırlamadığı saçları bu sayede kirlerinden birazda olsa arınacaktı. Şehrin en telaşlı saatleri diye düşündü. Oturduğu banktan kalktı ve koşar adımlarla kalabalığa karıştı.