Bedenim bir ölüden farksızdı
 Ne yazı yaz
Ne kışı kıştı
 Biri dokunsa gözlerim ağlayacaktı
 Birine dokunsa ellerim, bin ah işitecekti
 Uykularımın yerini kabuslar almıştı
Bölük pörçüktü gözlerimin kapanması
Bana simsiyahtı sabahların aydınlığı
 Bir serçe kuşuna takılıp gitti aklım
 Saçlarımı kanatlarına doladım
 Uçtum
 Senin bahçene vardım
 Yuvam bildim orayı
 Harabe bir ruhtu benimki
 Sen tut istedim ellerimi
Ama bahçende her yer ölüm çiçeği
 Birine meyletsen
Bir daha kanatlanıp uçamam ben
Hiç görmesen bile hep seninleydim
Sanki ellerimdeydi kalbin
Geceler boyu bahçende bekledim
 Ama ansızın
 En karanlık gecede bir yıldız kaydı
 Gecenin siyahına rağmen
 Tüm tutulan dilekler banaydı
Minarelerin kandilleri, sokakların lambaları
 O gecede yanmaya başladı
 Fakat dilimde bir soru
Bu harabe ruh için bile
Küçücük bir umut var mıydı?