Her yeni güne
başlarken ‘bugün güzel bir gün olacak’ düşüncesiyle açıyoruz gözümüzü.
Perdemizi aralıyoruz. Güneş ısıtıveriyor yüzümüzü. Ve diyoruz ki: ‘evet, bugün
çok güzel bir gün olacak.’ Ta ki ellerimizde bir kelepçe misali olan
telefonlarımızı açana kadar. İlk işimiz sosyal medya hesaplarımıza bakmak
oluyor şüphesiz. O dakikadan sonra günün güzelliğine olan inancımız azalıyor.
Önce, bir yerde kocası tarafından acımasızca öldürülen bir kadının haberi
çarpıyor gözümüze. Sonra bir şehit haberi. Daha sonra bir fotoğraf karesi.
Topluca zehirlenerek öldürülmüş köpek yavruları. Daha da sonra küçücük bir
sigara izmaritiyle kocaman bir alanın kül olduğu haberi... Bunları gördükten
sonra her şeyi bir sorgulama ihtiyacı duyuyoruz.
Kadınlarımız.
Hepsini başımızın tacı yapmamız gerekirken, aklımızın dahi alamayacağı nedenlerden
dolayı evlatlarının gözü önünde canlarına kıydık. Hiçbirinin fikrini almadan,
daha küçük yaşta evlendirdik. Bir çocuktan bir anne yapmaya çalıştık. Toplumda
en çok kadınların sesi yankılanmalıydı. Biz toplumda kadının adını bile
bırakmadık.
Ya hayatının
baharında hayata göz yuman yiğitlerimiz? Hepsini haber bültenlerinde birkaç
dakikaya sığdırdık. Oysa o al bayraklı tabut başında feryat eden annemizin sesi
hepimizin kulağında çınlamalıydı. Ardında bıraktıkları küçücük yavruların gözyaşları
hepimizin yüreğine düşmeliydi. Fakat biz ‘daha fazla dayanamayacağım' deyip kanal
değiştirdik.
Bırakın birbirimize
saygı duymayı, sokaktan usulca geçen bir hayvana bile ilişmeden duramadık.
Sevinçle yedikleri son et parçasını zehirleyip verdik. Bir an bile vicdan azabı
duymadan yanlarından geçip gittik.
En son, paketten
son sigaramızı çıkardık. Çöpünü yere, izmaritini de ciğerlerimize attık. Yeşilimizi
siyaha boyadık. Ağacın dalları yükselmeliyken gökyüzüne her yeri kapkara
dumanla kapladık. Elimiz kolumuz bağlı geleceğimizin yanışını seyrettik.
Bazılarımıza derin
bir iç çektiren şeylerden birkaçı bunlar belki de. Ama sadece iç çekmekle kalmayalım.
Bunları kadın-erkek, canlı-cansız olarak nitelendirmeyelim. Hepsini canımızdan
bir parça gibi koruyalım. Bir kadın olarak sesimizi çıkaralım. Bir erkek olarak
bir kadının haklı sesi olalım. Bir köpeğin başını, bir ağacın yaprağını
okşayalım. Ayrıca yaşanan hiçbir şeye göz yummayalım. Unutmayalım. Utanalım.