Lavinya Dergisi

SÖZLER, EFENDİLER, HANIMEFENDİLER
Mehmet YILDIRIM

Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?

Söylenen sözde sıkılan kurşunda aynı şeydir. Tetik düştü mü kurşun geri dönmez, ağızdan çıkan söz hiçbir zaman geri alınmaz. İnsanlar var kalp kırar, insan var kalp için yaşar... Yaşamak böyle bir şey efendiler, hanımefendiler. Yaşamak, iki dudağımızın arasından çıkan şeyi on defa düşünmek. Söz var insanı idam eder, söz var insanı idamdan eder. Konuştuğumuz o kadar zaman o kadar mekan var ki hangi birinde hangi sözü söylesek tam olmayacak gibi geliyor çoğu zaman. Peki doğru yerde doğru şeyi söylemek her zaman mı iyidir? Bunu biraz düşünelim. Çünkü dobra olmakla kalp kırma arasında ince bir çizgi vardır ve eğer karşınızdaki insanla dost değilseniz acı söylemenizin hiçbir gerekçesi yoktur dünyada. İnsan aklıyla yaşar sanırlar oysa insan bence kalbiyle yaşar efendiler, hanımefendiler. Akıl kırılmaz bir söze, akıl alınmaz bir bakışa, akıl üzülmez bir gidişe, akıl sevinmez bir gelişe. Akıl kullanmamız gereken yerde kullanılması gereken insana bahşedilmiş en önemli özelliktir ve yaşamak eğer gerçekten varsa bu ancak kalp ile olan bir şeydir. Öyleyse gelin biraz düşünelim yine. Diyelim ki kalp ile yaşamak yoksa niye bir sözle dağlanan kalbimiz yine bir sözle şen şakrak olsun. Bir gidişle paramparça olan kalbimiz bir gelişle niye gül bahçesi olsun. Yaşamakta bu değil midir aslında. Gitmekle gelmek arasında, üzülmekle sevinmek arasında, mutlu olmakta acı çekmek arasında... Gelelim yaşamakla sözlerin arasına. Her insan yaşıyor bu hayatı kimisi farkında yaşıyor kimisi farkında olmadan yaşıyor. Her nasıl yaşarsa yaşasın cehennem bir insanın kalbini kırmakla başlıyor dünyada. Çünkü silahtan bile etkili bir şey varsa dünyada oda dildir ve yine kurşundan daha büyük yaralar açan bir şey varsa dünyada oda elbette sözlerdir. Sözler, söylenmeden önce üzerine o kullanılması gereken an olan aklın süzgecinden geçirilmeli ki karşıdaki kim olursa olsun yaşadığı hayatı bizim tarafımızdan cehenneme çevrilmemeli. Çünkü kimse kimsenin sebebi olmak istemez şu dünyada ve yine herkes herkesin sebebi olmaya devam eder şu dünyada. İnsan hep yapmak istemediğini yapmakta bulur kendini ve sözler yine en büyük en şaşalı olanından kurulur. Dedim ya aklın kullanılması gereken yerler vardır. Onlardan bir tanesi de kurulan cümleler söylenen sözlerdir. Birini öldürmekte, birini ölümden çekmekte çoğu zaman sözlerden geçer. Ve insan dediğimiz şey çokça vicdandan yoğurulmuşsa eğer önce düşünür sonra söyler...