Lavinya Dergisi
NEREDEYSE HERKES ÖLÜNeresindeyim akıp giden bu zamanın? Daha seyretmem, görmem gereken kaç yer daha var? Ne kadar daha yürümem gerek mesela. Kaç durak daha geçmem, kaç insanla daha tanışmam gerek? Yeryüzünde var mıdır cevabı? Her şeyi bilen bu insanoğlu bu bilinmezliği de yanıtlayabilir miydi? Sanırım sadece seyirciyim bu dünyada kendime ait bir yer bulamıyorum. Ne insanlık kabul ediyor beni, Ne de sığınmak istediğim bu yeryüzü. Anlaşamıyoruz biz bir türlü. Konuşmak istediğim zaman kelimelerimiz ayrılıyor aynı dilde. Çok tuhaf değil mi aynı alfabede ayrı dillerimiz var. Belki de bu yüzden ayrıldık. Belki de bu yüzden öldü insanoğlu. Evet koca bir insanoğlu. Anlaşamamaktan... Anlaşılamamaktan… Çünkü yaşamaktan çok buna ihtiyacı vardı. En çok da kelimelerin ötesinde. Ben Bu yüzden reddedildim. Sığamadım hiçbir kelimeye. Yalnız yürüyorum şimdilerde, yollarım size karanlık gelebilir. Belki de ruhumuz uzaktır birbirine. Neyse, Vazgeçiyorum sorduğum tüm sorulardan. Biliyorum ki ne sizde bunun cevabı var, Ne de benim anlayabilecek gücüm. Dedim ya koca bir insanoğlunu kaybettik. Hem de olabilecek gücü varken olduramadığı duygulardan kaybettik. Anlaşamadık, anlatamadık.