Bugünlerde ne de çok doluyum oysaki; Yağmur gibi...
Dokunsalar bardaktan boşalırcasına dökeceğim tüm hüzün kokan
taraflarımı...
Ah ne zor şey yaşamak,
İnsanca umut kavgasından yakanı kurtarıp hayallerine sımsıkı
sarılmak...
Ne de zor oysaki şu zaman diliminde, kırmadan dökmeden bir
güle basmadan ilerlemek...
Kimine göre belki şartlar, yaşantılar, umutsuzluklar sebep
oluyorken buna:
Bence uzakta çok uzakta bıraktığımız vicdan eksikliğimiz yaşatıyordur
bize...
Ve satırlarımı okuyan sizler...
Hepiniz kendinize ait bir hüznü bir mutluluğu kim bilir
belki de belirsizliğin altını çizeceksiniz kalın bir kalemle, sonra bir iç çekerken
bir yanınız,
Diğer bir yanınız da hala benim gibi düşünebilen insanlar
var demenin mutluluğunu yaşayacaksınız...
Oysaki hepimiz sadece insanca anlaşılmayı bekliyoruz
sevdiklerimizden…
Çok zor olmasa gerek anlaşılmak, çünkü biz kimseden,
Ne sürprizler ne hediyeler ne de gereksiz eşyalar istedik...
Bir avuç samimiyet sadece...
Çok mu uzaklarda?
Peki çağırılsa?
Bir ses vermez mi bize?
Buradayım, huzurlu ve samimiyet kokan
Yarınları müjdelemez mi ki?
Belki de avuçlarımızda saklı hepsi,
Sadece ufak bir fısıltınız yeterli olacak...
Usulca fısıldayın öyleyse yarınlara...
Ve inanın, sabırla bekleyin
Huzur dolu günlere kavuşmanın verdiği mutluğunu yaşayacaksınız…
İşte o gün anlayacaksınız huzuru bulamayan mutluluğa
erişemez.