Lavinya Dergisi

ŞÖVALYENİN DÜŞLERİ 3
Gülşah DEMİRCİ

“Susup içime döktüğüm cümlelere boğazımdan geçiş yok Parmak uçlarımla konuşuyorum, duyuyor musun?”

Bitip tükenmek bilmeyen hüznü bileylemiş kendine zırh yapmış Yorgun… Çok yorgun… Hayat mücadelesinin ağırlığı üstünde Olduğu yerde duruyor şimdi, atıyla sessiz bir sohbette: “ Kendinle savaşın bitmiyorsa, Dinlenmek nedir bilmiyorsa zihnin Bir gün nefesin tükenecek Ve ölüm galip gelecek… Zırhından daha soğuk… Kılıcından daha keskin… Hiçbir kalkan dayanamayacak sertliğine… Diz çökeceksin mecbur, ölümün önünde…” Yalnızlığını büyüten yolda, o ve atı… Gölgeleri bir bütünmüşçesine… Ağır ağır ilerlerken, dörtnala koşan sanki zaman… Saplanır bir mızrak gibi… En zayıf yeri, hiçbir zırhın koruyamadığı kalbi… Can çekişerek, anıları kana bulanır… Oscar’lık performansıyla gösterime girer epik bir film şeridi… İronik tarafı seyircisi de kendisi… Alkışlar… Alkışlar… Tam o anda düşer atından, kahramanlıktan ödün vermese de… Hem ne kadar daha direnebilir Kendi kılıcını kendine saplamış bir şövalye…