Lavinya Dergisi
ÜÇ NOKTATutsak kaldı dudaklarının arasında, Yüreğinin esaretinden kurtulamayan Seni Seviyorumlar.
Ve kelimeler ıslak bir hazirana hazırlanıyor Büyüyor yokluğunda düş taneleri, Tükenir sensizliği anlatırken zaman Uçup gider toz tanesi misali avuçlarımdan... Zaman, şemsiyenin taşıyabileceği yağmur kadar ağır Zaman, gözlerimden akan yaş misâli Zaman, Zihnimde dolanan örümcek kadar sancılı Ve yetişmek isterken son anda kaçan otobüs misâli tutulamayan... Yokluğun kimsesizliğe denktir. Dalgalar gibi heybetli Sahil kadar sonsuz görünse de sabrım Sensizliğin hüküm sürdüğü bu beldede Bir paragrafın anlatılmayan dik yokuşunda Ve demir ustasının nasırlı ellerindeki yara gibi yüreğim, Çünkü sensizim... Üç nokta uzunluğunda bir bekleyiş bu Sonsuzluk kadar uzak Nefesin kadar yakın...