Lavinya Dergisi

KİLİTLİ KAPI
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Düşünce ve duygu dünyamıza baktığımızda detaylarda kaybolmadan geniş bakmamız lazım diye düşünüyorum. Mesela duvarlarımızı yıkmak gibi. Unutmamak gerek ki; acizliğimizle yolumuza pusula olan Allah’a kulluk etmek, yolun başındaki ilk çizgidir. Bizler kilitli kapının ardında olan düşüncelerimizi eğitmek zorundayız. Hatalarımızı kabullenip yeni doğan güneşe ben de varım diyebilmek gibi. Yeter ki başla yeter ki umudun olsun. Dertli olacağız bu yolda, Ümmet için… Yumuşak söz model olarak din dili, insanlar kaba dahi olsa yumuşak sözlü olacağız. Yeni bir dil bulacağız mesela peygamber efendimiz (sav) gibi tüm insanlığın kalbine tünel kazacağız. Şöyle bir gerçek daha var ki, Eğitimi okullara hapsettiler halbuki herkesin kalbine, gönlüne göre eğitimi vardır yani kişiye özel. Kimsenin vicdanı bir değil, kimsenin kıyafeti bir değil. Hal böyleyken nasıl tek kelimelerle anlaşılabilir ki. Ben insan kazanmak istiyorum, kaybetmek değil Ve ben bilinmeyen kelimeleri de bilmek istiyorum. Umudu yok olmuş bir kalbe sığmak gibi Bekleyeceğim. O lezzetli güne ulaşmak için. Çıktığım bu yolda yanımda birini daha götürdüğüm için. Ve gücümün yettiği kadar haykıracağım, Yanlış bilinen doğruları. Özellikle son zamanlarda duyduğum bir kelime Yetim kalmak... Toplum diline göre anne babası olmayan kişi. Aslında ilk duyduğumda içerlenmiştim. Oysa anne babası olup çok yetim kalan vardı bana göre. Oysa bir kalpten, İslam’dan mahzun kalan birine denir yetim. Çünkü bu eksiklik anne babası olmamaktan daha da acıdır ve daha yoksun. Ne dersiniz belki de tüm insanlık yetimdir.