Lavinya Dergisi

RUHUNDAN SÜRGÜN
Burçin LAÇİN ALTAY

Ömrü ferahlatan mis kokulu sabahları duymak için, gerçek sevgiye ulaşmaktaydı hep umut.

Serin kuşlar selamlar göğümü Maviyi ararlarken göğsümde Uzakların bilinmeyen dilinde Derinlerden akan kan şelalelerinde bulurlar bir renk ancak… Tatlı ekşi bir masalın ruhunda açtığı yaradan habersiz Bir çocuk oturuyor herkesin içinde bir tenhada Neden kırıldığı belirsiz… Çocuk bilmez neden ağlıyor çoğu zaman Bilmez ruhundan sürgün edilişinin o keskin sesini… Nedensiz ağlamak geliyor içimden bazen Küçük bir çocuk gibi… Nedenleri sıralamak zor değil Nedenler yaşamak için zor… Hangi yoksulluk kesti bilekleri ansızın? Hangi yokluğa esir düştü düşler? İntihar haberleri geçiştiriliyor artık Bütün ruhlar kendini astığından beri… İnsanlık demek tuhaf artık Olmayan bir şeyin varlığından bahsetmek acınası Vicdan desek hangi muhasebeci hesaplar Ruhundan sürgünleri… Yetişkin acılar tatmış bir çocukluk Bu çağın armağanı dünyaya Dili yanmış suretlerin acı bakışları Sesi kısılmış sevgilerin iç çekişleri Çığlık çığlığa yaşanan yaşamın çaresizliği… Yalnız gecelerin sessizliğinde duyulur Herkesin içinde sessizce konuşan Ve hiç susmayan Ruhundan sürgün çocuk sesleri…