Lavinya Dergisi
YOLYüksek sesle müzik dinlemenin vermiş olduğu bir dert vardı insanlarda. Çünkü o gün Şahit olmuştum bir başkasında. Yağmur damlaları hızlıca vuruyordu pencereye, kalabalık bir yolculuktu o gün. İnsanlar sessizce yola bakıyor ve düşünüyordu. Kim bilir , belki hayal kuruyor belkide hayallerinin yıkılışını anımsıyordu. Ben ise herkesi analiz ediyordum sanki bir dedektiften farkım yoktu. Bana duygusallık vermemişti otobüsteki sessizlik ve cama vuran yağmur damlaları. Yanımda biri vardı saklasa da gözyaşlarını görebiliyordum, belkide hissediyordum. Havanın kasvetli oluşu , müziğin duygusallığı epey üzüyordu onu . Gözlerimi üzerinden çekmem gerekiyordu . Ama üzerinde gördüğüm yorgunluğa satırlar boyu, yazılar yazabilirdim oysa. Belki de dinlediği müzik tam da onu anlatıyordu bu yüzden daha da yükseltti sesini . Yada sadece okuduğu kitaplar yağan yağmur , buhar dolu pencereler belkide dinlemiş olduğu müzikler anlıyordu. Bizler Hayata küsmüş insanı nasıl bağlayabiliriz ki bunu düşünüyordum kendi kendime, Hem anı yaşıyordum o an . Hemde kendimi sorguluyordum. Sanırım bunun hiç bir zaman cevabı olmayacaktı. Bir kere omuzunu sıvazlamak yada gözlerine bakıp içtenlikle tebessüm etmek herşeyi unutturabilirdi. Ve en önemlisi o konuşmadan da onu anlamak belkide hayata tekrar döndürecekti. Evet bu bir ihtimaldi. Fakat iyilikten yoksun kalmış bu insanlığa Dünyanın da ötesini vermek gibi bir şeydi. Dünya ötesi ise insanın içindeydi .