Lavinya Dergisi

BEN HALA O KÜÇÜK KIZIM
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Ben hala o küçük kızım. Küçükken okuduğu peri masallarındaki beyaz atlı prensini bekleyen, saf ve dünyadan bihaber küçük bir kız çocuğu gibiyim. Dizileri ya da filmleri izlerken yakışıklı bir çocuk ve güzel bir kızdan oluşan bir çift görür görmez mutlu oluyorum ve onlar adına hayaller kurmaya başlıyorum. Ne kadar tatlı bir çift diye geçiriyorum içimden. Sonra da onların birbirine kavuştuğunu ya da bir araya geldiklerini ve de mutlu mesut yaşadıklarını hayal ediyorum. Ama artık diziler ve filmler bile mutlu sonla bitmiyor. Artık onlar bile benim hayallerime ihanet ediyor. Bazen beğendiğim ünlü çiftler bile hayata yenik düşüp ayrılıyorlar ve alıyor beni bir hüzün. Onlardan habersiz kurduğum hayaller bir bir yıkılıyor. Gözlerim doluyor ve hüzünleniyorum. Galiba umutlarım gerçeğe yeniliyor. Kendime dair olan umutlarım da bu durumdan feci etkileniyor. Bir yandan diyorum ki beyaz atlı prens diye birşey yok ama diğer bir yandan kalbi hala büyümemiş o küçük saf kız gibi kendi beyaz atlı prensimin hayali ile yaşamaya devam ediyorum. Yetişkin aklım ile çocuk kalbim arasında kalıyorum. Korkuyorum; bir gün o küçük kız büyüyecek ve kalbi de aklı gibi yetişkinliğe geçecek ve o hayalleri ardında bırakacak. İşte o zaman ne hayal kalacak ne umut ne de beklediğim beyaz atlı prens.