Lavinya Dergisi

KASIM ESİNTİSİNE
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Sert esiyor, bu heybetli rüzgar Kaçmasın gözümüze, uçuşan kırılmışlıklar Sebep olmasın, gözümüze kaçan kırgınlıklar Sonuç olmasın, gözümüzde akan bir damla yaşa Yağmalısın yağmur yüreklim Dolunla doldurmalısın yüklerimizi Toprağın kokusu soğuk nihayetinde Hava titretiyor naçizane Üşütüyor ağaçları, döküyor yaprakları Savruluyoruz dört bir yana, uçuşan yapraklar ile Çekiliyoruz belki de kabilimizin en sıcak köşesine Hoş gelecek misin? Kasım Isınmıyor ellerimiz... Isıtmalısın sevginle, kaynamayan yüreğimizle Sobada yanan ateşe karşı koymalıyız belki de ellerimizi Sobanın kuzinesinde kaynayan çaydanlığa Kalkıp koymalıyız bir bardak çayı Demlenmeliyiz, nemlenen gözler anısına Hoş bulacak mıyız? Kasım Ne çabuk geçti zaman Ne ara oldun yine Kasım Aynı melodiyle tekrarlanır dillerde “Yine aylardan kasım " Kalacak bir yarım. Yağacak karlar, yarım kalmışlıklarla dolacak Bembeyaz örtüsü ile kapatacak hisleri Bunda ne vardı ki, hissederek yaşardık belki Çünkü; Kasımda aşk bahane Bahaneye gerek kalmadı artık Ömürden bir bahar da geçti, ne çabuk...