Lavinya Dergisi
HİSSEDİP DE GÖREMEDİKLERİMİZNe acılar var bilmediğimiz, göremediğimiz, herkesin dağı kendine ağır, kendine haklı, ve kimse kimseyi göremeyecek kadar kapalı. Süregelen bir hayat yaşıyoruz, var olan mevsim ise kış, ilerleyen zaman... Devam eden bir yaşam. Fakat herkesin farklı bir mevsimi var içinde, geçtiği... Geçemediği, hatta yaşayabilmek için mücadele verdiği bir yaşam. Sanırım en zoru da bu olsa gerek. Tüm insanlık için. Gerçekten kalbi atan biri için. Çünkü herkese göre mücadele farklı anlamlar taşır, ya da yaşatır. Kimine göre kendisiyle savaşmaktır mücadele ki en zoru da bu olsa gerek. Kimine nefes almak, kimine de anlatsa dahi anlaşılamamak gibi bir şey. Tıpkı Şükrü Erbaş’ın mısrasında dediği gibi "kim kimi ne kadar anlayabilir, kim kimin derinliğini görebilir , "tam da bu yaşam, yaşamaya çalışmaktan ibaretti. Varsın sürsün hayat, geçsin zaman bir önemi yoktur insan için, hem olsaydı insan mı olurdu? Bir gün elbet gideceği bu topraklardan ne kadar umut bekleyebilirdi, insanlığından. Zamanın verdiği süreden ne kadar hayıflanabilirdi. Bazı şeyleri hiç yokmuş gibi kabullenmek ya da bir gün buralardan gideceğimizi düşünmek en iyisiydi belki de. Çünkü insan yaşadığı dünyayla, içindeki insanlıkla baş edemezdi.