Lavinya Dergisi
SESSİZ KULLARBilir misiniz yeryüzünün sessiz kullarını? Ağızları vardır fakat dilleri yoktur. Yemek yerler su içerler yani insanlar gibi beslenirler onlar da. Hz. Mevlana aktarıyor bizlere, Allah (cc) onlardan bahsederken şöyle buyurmuştur. “Hayvanlar benim sessiz kullarımdır. Onlar şimdi zulme susuyorlar ama hesap günü konuşacaklardır! ” Yeryüzünün sessiz kulları hayvanlardır. Kadına ve Çocuklara yapılan zulme, haksızlığa nasıl sessiz kalmıyorsak onlara yapılan zulme, haksızlığa sessiz kalmamalıyız. Zira onlar Allah’ın sessiz kullarıdır. Yolda yürürken, gezerken veya herhangi bir yerde denk geldiğimizde onlara zarar vermeden oradan ayrılmak çok zor olmasa gerek. İmkân dâhilindeyse bir kap su veya yemek vermek de çok güzel olacaktır. Onlara merhamet etmek yani hayvanlara iyi ve güzel davranmak son derece nazik bir davranıştır. Bunları yapmak çok zor değil aksine mükâfatı da var. Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur. " Siz yerdekilere merhamet edin ki göktekiler (Allah ve melekler) de size merhamet etsin. " Hz. Muhammed(S.A.V) Merhamet etmeyene merhamet olunmaz! İnsan olabilmek çok ince bir çizgidir. Bunu anlamak için de elbette önce insan olmanın ne demek olduğunu anlamak gerekir. Yaratılmış her şeye saygı, sevgi ve merhamet duyabilmektir insan olmak. Hayvanların yemek ve su kabına zarar vermek gibi cahilce davranışların sergilendiği şu yeryüzünde üzülmemek elde değil. Sadece kendinizi aciz ve küçük düşürüyor trajikomik bir hal alıyorsunuz. Kendini bilmez birkaç kişi yüzünden onların acı çekmesine ve eziyet görmesine sessiz kalmak insanlık suçudur. Resmen haksızlık karşısında susmaktır. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır! Acı fakat gerçek birçok kez şahit oluyoruz kimi zaman keyfi bir şekilde sessiz kullara sıktığı bir kurşuna, kimi zaman herhangi bir taşıtın arkasına bağlayıp sürüklediğine, kimi zaman taşladığına kimi zaman sopa ile dövdüğüne… İnsanlıktan nasibi almamış bu cahillere insan demeye dilimin varmadığı gibi utanıyorum iğreniyorum. Ha az kalsın unutuyordum bir de sahiplenme olayımız var. Bir heves ile sahiplendiğimiz hayvanlar köpek, kedi, kuş vs. gibi. Bir süre bakıyoruz, oynuyoruz, eğleniyoruz falan daha sonra sıkılmaya başlıyoruz beslenmesi temizlenmesi ağır geliyor. Peki, bize ağır geliyor da onlara gelmiyor mu zannediyorsunuz? Neyin ağır geldiği açık ve net değil mi yahu? Bir heves ile alıp sonra sıkılıp barınaklara veya ölüme terk ettiğiniz sessiz kullardan bahsediyorum. Anlıyorlar, hissediyorlar, üzülüyorlar, strese giriyorlar. Psikolojik sıkıntı çeken travma yaşayan hayvanlara şahit oldum. Sırf zevkin ve gösteriş olsun diye sahiplenip hevesin geçince sokağa atarak vazgeçemezsin! Zevkin için hiçbir canlının kalbini kıramaz, canını yakamazsın hakkın yok buna ey insanoğlu! Anlamadığım bir başka konuda hayvanlara tecavüz edenler. Nefsinize bu kadar mı düştünüz? Kendinizi bu kadar mı aşağıladınız? Ahlaksızlığın vücut bulmuş halisiniz. Bunun başka bir açıklaması olamaz! Sokak hayvanlarını unutmamak lazım elbette sokak hayvanları aslında daha çok insan canlısı ve sevgiye muhtaçtırlar. Biz evimizde sıcacık otururken onların karda, yağmurda, soğukta aç, susuz ve üşüyerek barınacak bir yerlerinin olmadığını unutmamalıyız. Hayvanlara karşı yapılan haksızlık ve zulme karşı asla susmamalıyız.