Lavinya Dergisi
RENGİM SİYAHBen zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
Herkesin bir rengi var hayatta bana düşen siyah oldu kendimi bildim bileli. Geceyi sevdim ben, sonra uykuyu, sonra yalnızlığı, sonra hep sonraları sevdim. Dönüp de geriye bakmadım bir gün nerede bu gökkuşağı diye? Yağmur yağdı ben toprağın çamuruna bulandım. Kar yağdı ben odama saklandım. Beyazdan da kaçtım, beyazın içindeki her şeyden de. Korkum renklerden miydi yoksa bana düşenden fazlasını istemekte mi hiç anlamadım. Anlamadığım o kadar şey var ki şu hayatta anlatsam cümlelerimi toparlayamam efendiler, sussam gönlüm razı gelmiyor artık. Ne tarafa dönsem gece ve yana çevirsem başımı susma diyen bir yıldız... Hayattan başlamam gerekirse çok acımasız bir çukurun içindeyiz hepimiz. Ne yönümüzü gösteriyor elimizde pusula ne de ne yapmamız gerektiğini söylüyor bize dünya? Dünya dönüyor ve dünya her dönüşünde bir masum çocuğa, bir yorgun kadına, bir tükenmiş adama darbeler vurmaya devam ediyor. Dünya dünya dedikleri kötü düşünceli insanların ve cani varlıkların sefa sürdüğü bir dünya aslında. Oysa insanın elinde sımsıkı tutup göstermeden hissettirebileceği en değerli şeyi duygularıydı bu içine tükürdüğümün dünyasında. Aşkı da yaşayabilirdin, dostluğu da özlemi de çekebilirdin kavuşmadan önce, hasreti de sırtlardın varmadan önce. Çünkü duygular insanı insan yapan şeydi ve ne kadar yoğun yaşanırsa yaşansın insanın insan kaldığının kanıtıydı. Aşkı heves yaptılar, dostluğu çıkar. Özlemi isim yaptılar, hasreti iki komşunun arası. Herkes bir renk seçti dünyadan kendine, herkes birbirinin rengiyle yarışmaya başladı. Oysa herkes kendi rengiyle diğer renklere renk katabilmenin peşinde olsaydı bu dünya çukur mu olurdu? Bana düşen siyahla yetinmek oldu efendiler. Bana düşen siyaha sarılmak, geceyi ağırlamak, yalnızlıkla yatmak oldu bu dünyada. Duygular demiştim ya hani duygular, işte onları hep yaşadım kendi elimdekilerle. Sevdim, güvendim, inandım, özledim, hasret çektim, kıskandım... Sevilmedim, güvenilmedim, inanılmadım, özlenmedim, hasreti çekilen olmadım, kıskanılmadım...