Lavinya Dergisi
EYLÜL YANKISIÖmrü ferahlatan mis kokulu sabahları duymak için, gerçek sevgiye ulaşmaktaydı hep umut.
İçimde gezinen Eylül’den habersiz geçerken yaz Ömür yine tutulacak, Yağmurlarındaki hüzne biraz. Sararıp solan ömrün yaprakları, Düşecek ayak bastığın her yere, Yağınca ruhumun damarlarına az az. Kurumuş bir ağacın gövdesi kadar yalnız, Ve damarlarındaki sessizlik kadar asi. Beklenmedik bir rüzgar esince aniden, -Ömründen çekip gidenler gibi- Yaprakların dansında hasretli bahar doğacak yeniden. Her rüzgar estiğinde, Kısa kısa sözcükler işlenirken Yakan iğnelerle kalbime Sevda bir bulut şarkısı olur dolaşır dillerde. Yankıların sesler durmadan, durmadan. Biliyorum; Her eylül yeniden hatırlatacak kendini hüzün. Onca sıcaktan sonra gelen serinlik, Beklense de henüz alışılmadık bir koku, Kökünde sesler, mısralar birikmiş zamanların ayini, Hepsi birden hücum edecek ömrün ince sesine biraz. Kalbimin sesinden başka yenilgisi yok. Ömrün Eylül’den başka hazanı yok. Sana adanmış kelimeleri unuttum, Oysa her Eylül yankılanır göğsüme vuran rüzgâr sesinde. Sesi inandırır yeniden dünyaya, yaşama ve sana... Yine yankılanır Eylül nefesinde, Bense beklerim yine, Kirpiklerimde biriken hüzünle…