Lavinya Dergisi
DEMANS(Adını anarken titreyen sesim şimdi daha güçlü yankılanıyor içimde. Kaldırım çiçekleri uzuyor gökyüzüne görüyorum Yüzüm dağınık, çizgilerinde birkaç doğum lekesi acı Geri veremediğim bu hatıra, Emanet bildim işte senin kalanını Neyse ) Kim talan edebilirdi ya da kim talan etti, Kurudun bu denli? Çatlak dudakların, nemini hangi ani heves emdi? Sana çocuk demek geçti içimden. Mısralar önce birkaç şiirlik sevgim geçti sana. Çocuklar masum bilirsin, Ama sen değilsin. Dahilsin şimdi siyanür kurguya. Oysa ben de pek bir şey değilim aslında. Ağzınla kuş avlayıp güldüğün kaldırımın ayıplamasıyım. Arasına karıştığın şehir vitrinlerinde aranırken gözlerin, Beğenilerinin sana uygun olmayanıyım. Yani belki seni arşa taşımayan bir ayakkabıyım, Vicdanını iliklemeyen bir gömlek ya da En önemlisi yüzme öğretmediğin bedenini ıslatmayan tuzum sana. İki ileri bir geri yürümeyle varılmayan umutlara azmim. Ama olsun diye uyandığım sabahlarıma hare hare umutlar ekiyorum. Bunların ardından bir de yol düzlüyorum ayaklarıma, Kat edilecek bilmem kaç kilometre. Adımlarıma kum saati misali aksa da kederler, Senden gelen rüzgarda kurutmuyorum yorgun terimi. Sana söylediğim lafları unut çünkü senin için son kez sıkıştırıyorum göğsüme hasretini.