Lavinya Dergisi

HEPİMİZİN YOLU
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Hislerim o kadar yoğun ki, İçimden geldiği gibi düşünmeden yazabilirim satırlara, Yazdıklarımla sizi boğabilirim. Ya da tercüman da olabilirim hislerinize. Sadece ben de olduğu gibi yazmak istiyorum, yaşandığı gibi anlatmak sizlere. Hayıflanıyorum istemsizce, kızıyorum sitem ediyorum. İnsanlığa, yaşadığımız dünyaya, bazen de hiç kimseye... O kadar karışık yaşıyoruz ki hayatlarımızı, bakarsak aslında her şeyi planlıyoruz. Kalbimiz düşüncelerimiz, sonu bitmeyen tuzak gibi bize. Sanki upuzun bir yol var önümüzde sonunu göremediğimiz, bazen koşup bazen de oturup kalakaldığımız. Eğer hayal gücüme inanırsanız bu upuzun yolu beraber yürüyelim istiyorum. O zaman belirli yerlerde duraklar olduğunu düşünelim. Gideceğimiz yere varabilmek için, ne otobüs ne bisiklet ne de başka araçlar. Hiç birinin yardımı olmadan, Sadece tek başımıza ilerleyelim. Farz edelim ki başlamış yolculuğumuz. Yolun uzun olduğuna, attığın adımların karanlık getirdiğine, ya da yürürken gözüne vuran güneş ışığına... Yani hayatımızdaki mutluluklar yahut üzüntülere aldanmadan, güçlü insan olmak gerek. Ferahlığı baki gibi düşünmemek ve her ne olursa olsun ben varım diyebilmek demektir. Çünkü, Değişen hayat, değişen yol karanlık ya da aydınlık boşver. Sen kendinle kal yeter ki. Sana sen lazımsın, sen sende kaldıkça varsın. Biliyorum gözlerin hep yolun başındaki gibi aydınlık isteyecek senden, bir süre alışamayacaksın. Hani o ilk aydınlık heyecanla başladığımız hayat yolu. Evet yolun sonunu bilmiyoruz ve bize neler getireceğini. Bizler kimsenin bizi görmediği bu yollarda yalnızlıkla zırhımızı giyiyoruz. Belki başaracağız, belki de pes edeceğiz bu yolda, yahut karşımıza çıkan ilk durakta. Olsun oturmaya da varım ben, biraz sakinleşmeye, etrafımı izlemeye de varım. Evet böyle de mutluyum, olmalıyız da bence o kadar yolu yapayalnız gelmişiz yarı karanlık yarı aydınlık demeden, ve tek başımıza direnmişiz bu insanlığa karşı. Bizden daha güçlüsü mü var? Düşünün, zorlayın sınırlarınızı. Tekrar tekrar gelse bu zorluklar bizi ne kadar yıldırabilir? Hiç tecrübe ettiniz mi? Bu hayat yolunu tek başına yürüyen bir insan dan daha güçlüsü yoktur. Çünkü hayat onları hiç bilmediği o karanlık yollarda Yalnızlığa mecbur bırakmış, duyulmayan seslerini görmezden gelip suskunluğu öğretmiş. Evet, bu güçlü insanların anlaşılmaya ihtiyacı yoktur. Eğer onları anlayabilirseniz yanlarında yürüyebilmek de oldukça zordur. Ve kimse, eşit olmadığı bir insanın yanında yürümeye ya da koşmaya çalışmasın, ya bilmediği duygularla karşılaşır. Ya da onun karanlıkları ona ağır gelir.