Lavinya Dergisi

SERZENİŞ (ANLAYIŞLI OLMAK)
Osman YAVAN

İnanıyorum ‘‘ Elbet Bir Gün! ’’ İnsan dünya’ da ne için var olduğunu anlayacak…

Bazı insanlar vardır hayatımızın her alanında. Bu insanlar ile karşılaşırız veya iç içe yaşarız. Bakın bu tür insanlar yani gruplar veya güruhlar ya da siz ne diye adlandırırsanız işte. Açıkçası pekde bir önemi yok. Çünkü hepsinin tek ortak özelliği bencil olmalarıdır. Lakin birinin veya birilerinin bu insanlara ders vermesi gerektiği kanaatindeyim. Çünkü Zannediyorlar ki dünya sadece kendi etrafında dönüyor. Hayat onlar için her zaman eğlenceli ve neşelidir. Karakteristik yapısı böyle olan insanlardan genelde uzak durmakta fayda olacağını düşünüyorum. Neden mi? Çünkü seni dinlemezler, anlamazlar, umursamazlar yahu bencildirler neden anlamak istemiyorsun. Sanki onların varlığına ihtiyacın varmış gibi sanki onlara muhtaçmışsın gibi davranırlar. Lakin unuturlar ki hiç kimse vazgeçilmez değildir. Aslında sen susarsın. Uğraşmak istemezsin belki de sana çok basit gelir davranışları ve tavırları. Zaten tükenmişsindir. Susarsın içten içe, içinde yaşarsın her şeyi çünkü sen onlar gibi değilsindir. Onlarda zannederler ki bu bize muhtaç, bize ihtiyacı var. Onlara bu düşünceyi, fikri hissettiren şey aslında senin sessizliğindir aziz dostum! Ama gel gör ki bir defa ağzını açmayasın. Derdini, tasanı, sıkıntını anlatmayasın. Eyvah! Senin haline yandın ki ne yandın be aziz dostum. Hayat işte olacak ya kaderin cilvesi işte o anda onun en mutlu veya sevineceği bir andır. Her zaman destek vermişsindir takdir etmişsindir mutluluğunu paylaşmışsındır içindeki acılara, kederlere, dertlere, sıkıntılara rağmen. Ama o gün senin sıkıntıların içine sığmaz. Yüreğin kaldırmaz artık. Yine de her şeye rağmen gülersin ama içinden hiçbir şey yapmak gelmez. Konuşmak istemezsin. Hemen başlarlar iğneleyici konuşmalara. Kendince haklı çıkma çabasına girerler. Çünkü destekler, tebrikler, takdirler beklediği andır. Sende beklentiye cevap vermezsin. Veremezsin! Derdin, sıkıntın içine sığmaz. İçinde kopan fırtınadan, yangından haberi yoktur. Neden mi bencildir yahu neden anlamıyorsun! Yahu adam nefsinin esiri olmuş, egosuna yenik düşmüş. Egosunu, kibrini tatmin etme peşinde adam! Sen zannediyor musun ki senin derdin, sıkıntın, onun umurunda? Değil dostum değil! Sen kırılmışsın, üzülmüşsün, dağılmışsın. Yetmezmiş gibi bir de o kırar döker seni. Hani derler ya “yangına körükle gitme” diye. Bu insanlarda bunu yapıyor işte. Bende diyorum ki çok mu zor yahu anlayışlı olmak? Bilemezsin kimin ne yaşadığını veya kime ne yaşatıldığını. Bilemezsin! Senin söylemiş olduğun bir sözcüğün, kelimenin onun içersin de yüreğinde ne acılara, kederlere sebep olduğunu. Haberin yoktur içinde kopan fırtınalardan, bağrındaki yangınlardan! Ağlayan kalbinin ahını duyamazsın, işitmezsin, anlayamazsın! Kimse senin başarını takdir etmek zorunda değil. Kimse senin egonu tatmin etmek zorunda değil. Kendine gel EY İNSANOĞLU! Anlasana sadece sen yoksun şu ahmak dünyada. Sadece birazcık anlayışlı ol ne kaybedersin? Bir saniye sonrası bile garanti olmayan şu dünyada neyi paylaşamıyorsun ki egonun, kibrinin esiri oluyorsun?