Lavinya Dergisi
CEHENNEM VE CENNETBen zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?
Bir sessizlikle başlar insanın cehennemi ve yine bir sesle başlar cennet dediğin güzellikler... Bir sükut nasıl insanın içine işler bilir misiniz? Anlatayım. Bir kuşun akşama kadar gezdiği, kanat çırpıp bir şeyler bulup akşam olmadan yuvasının yolunu tuttuğu günün sonunda yuvasındaki yavrularına yılanın saldırması gibi işler işte. Yahut bir insanın önce diktiği, can suyunu verdiği, toprağını beslediği, gerektiğinde budadığı, gerektiğinde ilaçla gübreyle desteklediği bir ağacı başka bir insanın gelip ansızın kökünden kesmesi gibi işte. Sükut, aslında derin bir yaranın dile yansımış haliydi dünyada. Birazımızın anladığı yalnızca konuşmak istememekti. Birazımız kırılmış olmanın etkisi demişti. Bilenlerimiz yarasını okşamıştı sızlarken kanamasın diye. Çünkü sükutu tatmış dillerde alfabenin hangi harfi dolanırsa dolansın her gezdiği yere bir acı su bırakarak giderdi. Çünkü sükutu cehenneme benzeten şair, aslında cehennemi görmemiş olmasına rağmen insanın dünya cehenneminin yaralardan oluştuğunu anlatmaya çalışmıştı. Çünkü edebiyat yaraların bıraktığı enkazın en büyük etkisini sükut olarak bilir ve ekler; Sükuta bürünmüş her yaranın kaşıdıkça kanayası, konuştukça acıtası vardır... Peki ya bir sesle cennetin güzelliklerini duyacağını söylemek? Muammadan ibaret olan bu cümleyi de anlatmak isterim size. Bir kuşun yuvasına saldırmış yılanı görmesinin ardından yakalayamadığı yavrularını başka bir yerde öterken görmesiydi işte. Bir insanın büyüttüğü ağacı başka bir insanın keseceği sırada yine bir başka insanın o insana engel olmak için bağırmasıydı işte cennet dediği şairin... Oysa bunlar büyük şeyler değildi insana ama çok büyük şeylerdi kuşa ve ağaca... Çünkü kendisinden olana zarar gelince üzülmeyecek bir varlık yoktur dünyada. İnsan sevdiğine zarar gelsin istemez, hayvan kendinden olana. Ağaç köküne dokunulsun istemez bir başka varlık kendinden olan bir başka şeye. Cenneti gösteren seste insandandır dünyada cehennemi yaşatan da. Yine de yaraların sarılacağı gün gelir diye umut eder şair. Cehennemden çıkılacağına inanır. Çünkü günahı ne olursa olsun insanın eninde sonunda cennete gireceği söylenir...