Lavinya Dergisi
İNSANÇok güçlü bir insanlık var karşımda. Bu Yıkılamaz ölçüde var olan koca bir insanoğlu. Kiminin güzelliği, kiminin bilgisi. Evet bu bir güçlülük meselesi. Savaş ilan etmiyorum tabi ki, savaşılamazdı da zaten. Çünkü bu insanlar görünmez bir güce sahipler. Elbette birçok örnek de verilebilir buna. Ben her açıdan güzellik ve bilginlik dedim. Günümüzün bir vebası olarak. Fakat herkesin yaşantısı bir olmadığı gibi. Herkesin vereceği örnekler de haliyle farklı olacaktır. Sonuçta gün içerisinde kaç bin tane insanla tanışıp konuşuyoruz değil mi? Hatta çoğu zaman en yakınımızdakiler öğretiyor güçlülüğü ve zayıflığı. Belki hepimiz küçükken "beni kucağında kim taşıyabilirse "o güçlüdür algısıyla da büyümüş olabiliriz. Ve hep gözümüzde tek güçlü olan babamız kalmıştır. Ta ki ayaklarımızı yere basana kadar, gözlerimizi gerçekten dünyaya açana kadar. Meğerse bize güçlülüklerini göstermek için bekleyen ne çok insan varmış. Şimdilerde fark ediyoruz bunu. Değil mi? Olsun bizim bu hayatta keşke’lerimiz yok. Acı da olsa yanımıza kâr olarak aldığımız kitap bilgisi kadar derslerimiz var. Ve beraberinde şekillendirdiğimiz hayatlarımız. Mesela oturduğumuz koltuğun penceresinden bakmak yerine, başka bir odaya geçip hem dünyamızı hem de pencerelerimizi değiştirmek gibi yeniliklerimiz var diyebiliriz. Zor olduğunu biliyorum, anlayabiliyorum sustuklarınızı. Çünkü insanların alışkanlıklarından vazgeçmesi zor olur diye tahmin ediyorum. Sonuçta her gün onu karşılayan bir mavilik vardı gözlerinde. Ya da etrafı izlerken akışını bildiği bir hayat. Evet şimdi hepsinden vazgeçiyoruz. Yeniden açıyoruz gözlerimizi dünyaya, daha güçlü daha deneyimli. Haydin koşalım birlikte, uzaklaşalım olduğumuz yerden Başka bir pencere kenarına, Hem de öyle bir sert basalım ki adımlarımızı parmak uçlarımız dahi acımasın O kadar güçlenelim işte. Nasıl tabir edilir bilmem. Fakat, Cümlelerin başında; karşımda yıkılmaz güçlü bir insanlık var demiştim ya sizlere Biliyor musunuz her şey yazıldığı gibi bir anlam kazanıyor sayfalarda. Sadece birleştirdiğim kelimelerin gücü kadar onların varlıkları. Sanki görünüşte yıkılmaz duvarları var gibi onların. Halbuki vurulmamak için bedenlerini nasıl koruduklarını görebiliyorum. Sizce güçlü insan için acının bir önemi var mıdır? Ya da ölçüsü. Bence yok, Çünkü ne acıyı bilebilir ne de ölçüsünü.