Lavinya Dergisi

KÖLELER EFENDİLERİNİ DOĞURDU:
Osman YAVAN

İnanıyorum ‘‘ Elbet Bir Gün! ’’ İnsan dünya’ da ne için var olduğunu anlayacak…

Global ve küresel dünyanın gelmiş olduğu son noktada “KÖLELER EFENDİLERİNİ DOĞURDU. ” Nasıl mı? Günümüzde son derece tehlikeli ve trajikomik bir durum ile karşı karşıyayız. Bu durum insanlık için felaket olabilir. Çünkü plan ve projenin başındaki insanlar ürettiği ve meydana getirdiği şeyler ile tüketici konumundaki insanlar gibi zamanlarını kaybetmiyorlar. Bu durumun insanları körelttiğini ve beyinlerini uyuşturduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım. İnsan kendisini geri plana çekerek üretilen şeylerin tüketimi ile meşgul olurken ürünlerin kölesi, bağımlısı, esiri haline geldiğinin farkında olmuyor bile. Farkında olmadığı gibi esaretin prangasıyla sürüklenerek hayatlarına devam ediyorlar. En büyük hastalıklardan birisi de körü körüne bir şeylerin esiri oluyoruz. Acı ama gerçek çoğu insan okumuyor, araştırmıyor, sorgulamıyor. Kulaktan dolma diye tabir ettiğimiz şekilde duyduklarına inanıyor ve bu şekilde hayatlarına devam ediyorlar. Doğal olarak inandığı şeyin kölesi oluyor. Önünü sonunu araştırmadan körü körüne bağlanmanın kölesi oluyor. İnsanlar için teknolojiyi kullanmak son derece önemli ve faydalı. Ancak gerektiği miktarda, ihtiyaç hâsıl olduğunda, doğru zamanda ve doğru işlerde kullanmamız bizim için daha faydalı ve etkili olacaktır. Fakat insanlar cep telefonu, bilgisayar, internet vs. gibi teknolojinin olmazsa olmaz ürünlerinin kölesi olmuş durumda. Hâlbuki insan kendisi ürettiği, meydana getirdiği bir şeyin kölesi olması ne kadar da tehlikeli ve trajikomik bir durum öyle değil mi? Anne ve babalar; çocuklarının kölesi olmuş durumda. Çocukları ne isterse istesin yapmak ile yükümlü ve mecburmuş gibi davranıyorlar. Kendilerini efendilik mertebesinden kölelik konumuna düşüyorlar. Bu durum beraberinde kibrinin, egosunun, esiri ve kölesi olmuş bir neslin yetişmesini kaçınılmaz kılıyor. Her istediğini elde edeceğini zanneden çocuklar, elde edemeyeceğini anlayınca da farklı hal ve hareketlerin, tavırların kölesi ve esiri oluyorlar. “KEŞKE DİYORUM KEŞKE…!!! İnsanlar; kitapların, okumanın, araştırmanın, sorgulamanın, bilinçli olmanın, sevginin, saygının, nezaketin, kibarlığın, vs. gibi şeylerin kölesi ve esiri olsaydı. Belki o zaman kötülüğün yerine iyiliğin kölesi ve esiri olurlardı… Elbette her şeyin fazlasının zararlı olduğunu da unutmamak gerekiyor. Bu yüzden yapacağımız her şeyde ölçüyü iyi ayarlamalıyız. Bence her insanın kendince ölçüleri ve kırmızı çizgisi olması gerekiyor. Çünkü tavizden taviz doğar misali bunları yapmadığı veya yapamadığı için insanlar bir şeylerin esiri ve kölesi haline geliyor. “UNUTMAYIN BİR ŞEYLERİN ESİRİ VE KÖLESİ OLMAK, AĞIR BEDELLER ÖDEMENİZE SEBEP OLUR… ”