Lavinya Dergisi

HEPSİ GEÇİYOR...
Mehmet YILDIRIM

Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?

Geçiyor, Bazen delip geçiyor, Bazense teğet, Her şeye inat bir şekilde kalp atıyor, Dünya dönüyor, Gece ve gündüz adeta bir madalyonun iki yüzü gibi, Bize her gün bir şey öğretiyor, Hayat devam ettiği sürece, İnsanda bir şekilde yürüyor, Ayaklarında yara izleriyle, Kalbinde kapanmayan yaralarıyla... Ellerinde çiçekle yürüyen adamlar var bu yolda, Gözleri bir buket çiçek arayan kadınlar var, Sevilmek için can atan kalpler var bu yolda, İki güzel sözle mutlu olacak ruhlar, Ve bunlar bu yolda asla kavuşmazlar, Aynı yöne gidenlerin yolları mı kesişirmiş? Bak attığın oklar bile bir nesne olmazsa karşısında, Sonsuza doğru yan yana gider de, Birbirini görmezmiş, Nasıl olurda bu yolda güzel seven adamlar, Güzel sevilmeyi bekleyen kadınları sevsin? Zıt kutupların birbirini çektiği bu dünyada, Aynı kutupta bulunan insanlar neden kavuşsun? Dedim ya geçiyor, Geçmez dediğin ne varsa şu yaşadığın ömürde, İlla geçiyor, Nasıl geçtiğinin önemini kaybettikten sonra, Yahut bir ömür anlamıyor insan, Ve insanın anlamadığı şey çoğaldıkça hayatında, Bir tane daha saçının teli dökülüyor, Bir tane daha sakalı beyazlıyor, Ve kalıyor bazı şeyler bazı yerlerde, Çiçek tohumunu bahar gelene kadar poşette, Saksıyı ise balkonun bir köşesinde unutuyor insan, Bisikletten düştüğünde kanayan bacağında, Yıllar sonra yine aynı acıyı hisset diye iz kalıyor, Dedim ya geçiyor her şey, Unutturuyor hayat insana bir şekilde, Akılda izler kalıyor, Gözlerde bir damla gözyaşını itecek duygu seli, Mazi kalbinde bir taş gibi bekliyor insanın, Bu yol bitiyor, Her şey geçiyor, Ama teğet, Ama delip... İllaki geçiyor...