Lavinya Dergisi

SAHİ AŞK NEYDİ?
Öykü KUCUR

Çiçeklerin açtığı yerde umutlar; kitapların olduğu yerde yarınlar yatar.

Sahi aşk neydi? Olmayacağını bile bile hayal kurmak mı? Ya da oldu derken terk edilmek mi? Çok sevmek miydi? Her iki kişinin birbirine vermiş olduğu değer miydi? Karşılık gerektiren bir şey miydi yoksa? Aşk üzerine söylenen milyonlarca söz vardır. Kimi sözler can yakarken kimi sözler de kişiyi mutlu eder. Aşık insan kendine hep mutlu eden sözleri almak ister. Aşık insan olumsuz duyguları içinde barındırmak istemez. Olmayacaksa bile hayaliyle yetinir çoğu zaman. Genelde büyük aşklar hep biter. Bitmez sandığımız aşklar, gitmez dediğimiz insanlar bir gün hayatımızdan sessizce çıkıp giderler. Arkalarındaki enkaza bakmazlar. Gidenler için kalanların ne halde olduğu önemli değildir. Önemli olan kendi hissettikleridir. Ya çok değerden ya da gerçekten size söylenen bir sürü, “Seni çok seviyorum, sensiz yapamam, sende daha önce kimsede görmediğim o aşk var” gibi sözlere hemen inanmayın. Bazılarının sevgisi bir yere kadardır. Gerçekten seven insan, siz kötüyken sizi yarı yolda bırakmaz. Düşünün ki; çölde susuz bir başınıza kalmışsınız. Ve sizin karşınızda sevdiğiniz, elinde de bir bardak su ile duruyor. O kadar çok susadınız ki gözlerinin içine içine bakarken aynı zamanda o suyu vermesi için dil döküyorsunuz ama, siz o kelimeleri her konuştukça daha çok ölüyorsunuz. Ve o sizin karşınızda gözlerinizin içine baka baka içiyor. Ve siz orada can veriyorsunuz. Siz can verirken o mu ne yapıyor? Herkes gibi suyu içerek sizden, ellerinizden uzaklaşıyor. Hem de arkasına bakmadan. Ve siz onun için orada öldüğünüzle kalıyorsunuz. Bu hayatta kimse kimsenin sevgisi uğruna can vermemeli. Kimse kimseyi canından çok da sevmemeli. Bir gün gitme ihtimali olan insanlar için hayatımızı mahvetmemeliyiz. Bu hayat bizim ve kimse için hayatımızdan vazgeçmemeliyiz.