Lavinya Dergisi

SON SU
Öykü KUCUR

Çiçeklerin açtığı yerde umutlar; kitapların olduğu yerde yarınlar yatar.

Bugün benim için hüzün dolu bir gün. Sebebi için bir altı yıl kadar geriye gitmemiz gerekiyor. Takvimlerimiz 24.06.2018 bir pazar gününü gösteriyordu. Ülkemiz için çok önemli bir seçim olacaktı. Her vatandaş gibi anne ve babamda oy kullanmak için okula gittiler. Gittikleri okul evimize çok yakındı. Ama yine de onlar gelene kadar babaannemin başında durmam için beni kaldırdılar. Uyandığım için biraz sinirlenmiştim aslında ama yapacak bir şey yoktu. Kardeşim odasında uyurken ben de babaannemin yanında uyukluyordum. Babaannem yaklaşık olarak iki aydır bizimle kalıyordu. Vücudunu etkisi altına alan kötü hastalık onu yataklara düşürünce bizimle yaşamaya ikna edebilmiştik onu. Bu sebeple yaklaşık iki aydır bizim evde kalıyordu. Onun bizimle yaşaması benim çok hoşuma gidiyordu. Bu hayatta en değer verdiği dört kişiyle aynı evde yaşamak onu her geçen gün iyileştiriyordu sanki. Ya da bize öyle geliyordu. Seçimin olduğu gün ben koltukta uyuklarken babaannem bana seslendi. “Biliyorum benden bıktın ama senden son bir şey isteyeceğim.” dedi. “Sana şöyle söyleme diye kaç kere dedim babaanne diyerek ona sitem ettim. “Tamam tamam kızma. Bana son kez bir bardak su verir misin dedi." Daha az önce böyle konuşma demedim mi ben sana dedim su doldururken. Suyu doldurunca bir elimle belinden destek oldum öbür elimle de ona su içirdim. Suyu içtiğinde garip bir an yaşadık. Sanki yüzü daha bir gülüyordu, bakışları daha huzurluydu. Bir anlam çıkaramadan annem ve babam kapıyı çalmışlardı. Babaannem oy kullanamadığı için oldukça mutsuzdu. Ama oraya gidecek hali yoktu. Annem kahvaltı hazırlamaya gittiğinde biz de babamla aynı koltukta oy kullanırken neler olduğu hakkında konuşuyorduk. O sırada annem, babaannemin havasını takması gerektiği hatırladığı için hemen makinesini alarak salona geldi. Makineye ilacı koydu sonra fişe taktı. Biz de babamla konuşuyorduk. Birden makineden garip sesler gelmeye başladı. Biz neler olduğunu anlamadan babaannemin gözleri kapandı. Kafası annemin ellerine düştü. O ses altı yıl sonra bile hala kulaklarımda çınlıyor. Ben o zaman ilk kez birini kaybetmenin korkunç gerçekliğiyle yüzleştim. Hayatımızın her anına neşe katan o güzel kadın artık yanımızda değildi. Hayatımın en yıkıcı dönemini geçirdim. Başarılı olmam için her gün dua eden o güzel kadının dualarından mahrumdum artık. Ama ben onun gidişinden itibaren başardığım her şeyde onu da düşündüm. Yanımda olsaydı mutlu olurdu diyeceğim şeyleri o varmış gibi yaptım. Belki bir yerlerden beni izliyordur. Eğer beni iziyor ya da duyuyorsan güzelin seni çok özledi.