Lavinya Dergisi

DİLEK TÜRKAN LAVİNYA'YA KONUŞTU

1) Dilek Türkan olarak serüveniniz nasıl başladı, Türk Sanat Müziği sevginizi ne zaman farkettiniz? 11 yaşındaydım. Ağabeyimle birlikte amatör bir topluluğa gidiyordum. Oradaki hocamız Sıtkı Sahil sesimin iyi olduğunu söyledi. Ve hevesle çalışmalara katılmaya başladım. Kısa bir süre sonra konservatuara gitmek istediğimi anladım.


 2) Nasıl bir eğitim hayatınız oldu hangi okullardan mezunsunuz? Ben Balıkesir’de doğdum ve üniversiteye dek orada yaşadık. İlkokul, ortaokul ve liseyi devlet okullarında tamamladıktan sonra İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı Şan Bölümünü kazandım. 1999 yılında mezun oldum. 
3) Türk Sanat Müziği bambaşka bir müzik dalı, size nasıl hissettiriyor? Bana oldukça iyi hissettiriyor. Yaşadığım toprakları anlamamı, dünya üzerindeki değişik tabiatlarla müzikleri arasındaki yakın ilişkiyi farketmemi sağlıyor.
4) Tango söylüyorsunuz peki tango yapıyor musunuz, ilgi duyuyor musunuz? Yapmıyorum. Ben tangonun müzik formu ile ilgili kendimi geliştiriyorum. Dansı konusunda geçmişte ders almıştım ama bu amatörce bir merak sebebi ileydi. Sahneye sadece müzik tarafını taşıdım. 
5) Hakkınızda okuduğumuz yorumlarda sizi çok sevdiklerini ve sesinizi çok beğendiklerini yazmışlar hatta biri çocuğuna söylediğiniz şarkıları dinleterek uyuttuğunu yazmış bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz, neler hissediyorsunuz? Çokça duyduğum ve mutlu olduğum bir şey. Hiç karşılaşmadığınız insanların hayatlarına girmek muazzam bir duygu. Müzik adına yaptığım her şeyi bu bilinçle yapmaya çalışıyorum.
6) Sesinize huzur dolu yorumu yapılıyor, bu size nasıl hissettiriyor? Bunu duyuyorum ama bu karşıya geçen duygu, benim duygum da bununla çok benzer bir şey. Ben de öncelikle huzur bulmak adına yapıyorum müziği. Sanırım bunun etkisidir karşıya olan aktarımı.
 7) Kimleri örnek alıyorsunuz, kimlerden ilham alıyorsunuz? Müziği anlamaya çalıştığım ilk dönemlerde bana yol gösterici olan sanatçılar vardı. Onların çok azı ile karşılaşma imkanım oldu. Çoğu hayatta değillerdi. Bekir Sıtkı Sezgin, hocam Alaeddin Yavaşça, Nesrin Sipahi yetişebildiklerim, birebir görebildiğim kişiler iken, Safiye Ayla, Perihan Altındağ Sözeri, Sabite Tur Gülerman seslerinden etkilendiğim sanatçılardı. Ayrıca müzik kariyeri ve dünyada müziklerinden etkilendiğim takip ettiğim sanatçılar ise Amelia Rodrigez, Maria Callas, Barbra Streisand’dır.
8) Birilerine örnek olduğunuzu düşünüyor musunuz ya da olduğunuzu söyleyen var mı? Bunu söyleyenler var tabii. Bazen de 'bak senin gibi' diye söyledikleri oluyor. Bu güzel bir şey ve bana göre bu bir döngü. Yolunu ararken herkes birilerinden etkilenir, taklit eder. İyi olanlar bu süreçte kendini bulur ve artık kendi gibi devam eder. Bazıları ise yeteri kadar iyi olamaz ve taklit olarak devam eder. Bu ayrımı çok iyi anlamak gerekiyor.
 9) Gelecek için planlarınız nelerdir? Gelecekle ilgili hayallerim sınırlı değil sınırsız bir boyutta. Müziğin beni götüreceğini şimdiden kestirmek güç. Planlar albüm ve konserler noktasında belli ama gün be gün neler olur, neler yön değiştirir bilemiyorum. Yaklaşık iki ya da üç yılda bir yeni bir proje ortaya koyuyorum. Hazırlık süreci yaklaşık olarak böyle bir zaman alıyor. Konserlerim tüm hızıyla akıp gidiyor. Bir müzikli oyun sahneye koymak istiyorum farklı olarak onu söyleyebilirim. Şimdilik hazırlık aşamasında. Yeni şarkılar üretmek, farklı müzik denemeleri de devam eden planlar arasında. 
10) Türk Sanat Müziği dışında ne tarz müzikler dinliyorsunuz? Türk müziği çok fazla dinlediğim söylenemez. O kadar yoğun bir dinleme ve araştırma süreci yaşadım ki şimdi farklı müzik türlerine hayatımda daha fazla yer veriyorum. Günlük hayatımda jazz müziği, fado, alternatif müzik ve müzik gruplarını dinliyorum.
11) Radyo dinliyor musunuz, kendi şarkınızı radyoda duyduğunuzda neler hissedersiniz? Arabada radyo dinliyorum ve çok seviyorum radyo kültürünü. Kendi şarkılarıma radyoda az rastlıyorum bunun sebebi de daha çok dünya müziği yayınlayan radyoları dinliyor olmam. Ama çeşitli yerlerde kendimi duyduğum oluyor tabii. Mutlu olmakla birlikte bir an önce bitse diyorum. Tuhaf bir duygu. 
12) Bu işe başladığınızda aileniz nasıl karşıladı gerçek destekçileriniz kimlerdi? Gerçek destekçim ailemdi. Babam sesimi çok beğenirdi. Konservatuar okumak istediğimi söylediğimde mutlu oldular. İstiyorsan başarırsın dediler. Ne olduysa onların destekleri ile oldu.
13) TRT'den atıldığınızı duyduk, bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz? Bu benim şahsıma yapılan birşey değildi. İstisna akdi ile 10 yıldır hizmet ediyordum TRT'ye. Benimle birlikte tüm akitli sanatçılar bir anda çıkarıldı. Hepimiz üzüldük tabiki. Ama ilerleyen zamanlarda bunun benim için hayırlı bir şey olduğunu anladım. Tek başına bir kariyer daha zordu ama daha özgür ve gerçekti.
 14) Herhangi bir enstrümana ilginiz var mı ya da çalabildiğiniz var mı?  Konservatuarda tanbur öğrendim. Fena da değildim ama zaman içinde ben onu o beni unuttu. 
15) Son olarak Lavinya Dergisi okuyucu ve yazarlarına ne söylemek istersiniz? Bol bol dergi ve kitap okumaları, iyi olan müzikleri takip etmelerini. Sevdikleri müziklerin devamının gelmesini istiyorlarsa albüm satın almalarını, verilen emeklere kendileri de emek vererek sahip çıkmalarını, müzik marketlerde zaman geçirmelerini tavsiye edebilirim. Bu alışveriş karşılıklı olmazsa iyi üretimler azalacak, dünyadan iyilik giderek uzaklaşacaktır. Doğaya sahip çıkıp kusursuz güzellikleri görmelerini, farkındalıkların bu yolla yükseleceğini, her ne meslekten olursa olsun sanatla ilgilenen herkesin, gerek yaşam gerekse meslek hayatında başarıyı sağlayacağının önemini belirtmek isterim. Ve tüm okurlarınıza sevgimle ve sesimle sarıldığımı söylemek isterim.